2 Kasım 2010 Salı

ÖKSE OTU

Ökse otu - ( Weisse Mistel / Gui / Mistletoe / Burç / Çekem / Viscum / Viscum album L. )

Mart-nisan ayları arasında, dalların ucunda sarımsı-yeşil renkli çiçekler açan, 20-100 cm boylarında, Kışın yapraklarını dökmeyen, çalı tipinde, iki evcikli, yari parazit bitkiler. Halk arasında burç, çeti, çekem, gökçe, gövelek, yalinkaya gibi isimlerle bilinir. Ökseotu, havstoryum adı verilen emeçleriyle, kendini odunlu bitkilerin dalları üzerine tespit ederek yasar. Memleketimizde çok degisik ağaçlar (çam, köknar, sögüt, kavak, armut, elma, kayısı gibi meyve ağaçları) üzerinde yetişir. Bitkinin dalları ve yaprakları karşılıklıdir. Yapraklar sarımsı yeşil renkte, sapsız ve derimsidir. Meyveleri 8-10 cm çapinda, küre şeklinde toparlak ve beyaz, iç kısmı yapışkanli olup, yaprakların veya dalların arasında sapsız olarak birkaçi birarada bulunur. Ökseotu, ardıç kuşlari ile daldan dala ve ağaçtan agaca taşınır. Bu kuşlar, meyvanın yapışkan kısmıni severek yerler ve bu esnâda gagalarına yapışan kısmı temizlemek için, gagalarını dallara sürterler ve böylece tohumlarıni bu kısımlara bulastirirlar. Tohumlar burada çimlenir ve gelisirler. Ayrıca kuşların dışkıları vâsitasiyla dışarı atilan tohumların dallar üzerinde tutunarak çimlenmesiyle gelisirler. Bitkinin meyveleri insanlar için zehirlidir.
Kullanıldığı yerler: Bitki rezin, saponinler, alkaloitler taşır. Meyve ve yapraklı dallar kabız, idrar arttırıcı, tansiyon düşürücü ve kusturucudur. Meyveleri ezilerek, çibanlar üzerine konulup, cerahatin dışarı çıkmasını saglar. Romatizma ağrılarına karşı da kullanılır.

Yöresel olarak, çekem, burç, purç , gökçe, gevele, güvelek ve gövelek adlarıyla tanınır. Saçak köklerinin yardımıyla yapraklı ağaçlarda (elma, armut, söğüt , kavak), çam ve köknar gibi yumuşak odunlu ağaçlarda asalak (parazit) olarak yaşar. Kendisini barındıran ağacın yüksek dallarının üstünde yuvarlak bir top biçiminde yetişir. Her zaman yeşil olan yaprakları deriyi andırır ve sarımsı yeşildir . Kışın kelebek kanatlarını andıran yapraklarını dökmez .

Meyveler bezelye veya nohut büyüklüğünde, parlak, beyaz renkli ve cama benzer, içi kaygan ve yapışkandır . Bu beyaz yapışkan madde insanlar için zehirlidir, ama onları iştahla yiyen kuşlara hiçbir zararı dokunmaz. Kuşlar, bitkinin yapışkan tohumunu gagalarına alıp dallara sürterek veya kursaklarında yumuşattıkları meyve çekirdeklerini dalların üstüne dışkılayarak yeni bitkilerin kök salmasını sağlarlar. Ökseotu bu şekilde çoğalmayı kuşlara borçlu olduğu halde, bazı yörelerde aynı yapışkan madde kuşlar için tuzak olmaktadır. Bu yapışkan madde çubuklar üzerine sürülmekte ve küçük kuşları yakalamak için "ökse" olarak kullanılmaktadır. Bitki rezin, saponinler, organik asitler, alkaloitler, viscotoxin, acetylcholin, lectine, inosit ve müsilaj taşımaktadır. Çok eski çağlardan beri şifalı özelliği bilinir.

Eski halk hekimleri bitkiyi , epilepsiye (sara) karşı en iyi ilaç olarak bilirlerdi. Ince kıyılarak gölgede kurutulan yapraklar ve küçük saplar , yalnızca ekim başından aralık ortasına kadar ve mart-nisan aylarında toplanır . Bu zamanın dışında şifalı güce sahip değildir . Toplama konusunda bir uyarı daha: Mart ve nisan aylarında bitki daha meyve vermemiştir. Bu durumda , yapışkan meyvelerle uğraşmak gerekmeyeceği için , yaprak ve sapları mart- nisan aylarında toplamak daha kolay olur. Ökseotu, yani yapraklar ve saplar hiçbir biçimde zehirli değildir, ama meyveleri, ağız yoluyla kullanılırsa zehirlidir ! Içyağı ile karıştırılarak merhem haline getirildiğinde, donuklarda , dıştan başarıyla kullanılır. Ökseotu , salgı sistemini en iyi biçimde etkileyebildiği için, yetkin bir metabolizma etkileyici ilaç olma özelliğine de sahiptir. Aynı zamanda pankreas üzerindeki etkisi öyle büyüktür ki, ara verilmeden sürdürülen ökseotu çayı kürü sayesinde, şeker hastalığının oluşmasına yol açan dengesizlikler ortadan kalkıyor . Özellikle metabolizma hastaları , 6 ay boyunca ökseotu çayı içmeyi denemelidirler. Hormon dengesinin bozuk olduğu hallerde bitki çok başarılı olur. Bu durumlarda, günde en azından 2 bardak ökseotu çayı, sabahları ve akşamları olmak üzere içilmelidir. Atar damar sertliğinde ökseotu çok etkilidir. 
Kalp krizine karşı da önerilecek bir şifalı bitkidir ve önceden, aksatmadan bitki çayı içildiğinde, bu tür bir problemle hiçbir zaman karşılaşılmaz. Eğer bir kalp krizi atlatılmışsa, 6 hafta boyunca günde 3 bardak, 3 hafta boyunca günde 2 bardak ve 2 hafta boyunca günde 1 bardak ökseotu çayı içilmelidir. Ama bu kürün uygulanışı , ilk bardak kahvaltıdan önce ve sonra , ikinci bardak öğle yemeğinden önce ve sonra, olmak üzere, hep yarım bardak olarak içilmelidir . ökseotu çayı, kan durdurucu olarak da kullanılır. Soğuk olarak buruna çekildiğinde , burun kanamasını durdurur. Çay olarak içildiğinde, akciğer kanamasını ve tifo veya dizanteri sonrası karşılaşılan , bağırsak kanamalarını durdurur. Ökseotu, en etkili kalp ve kan dolaşımı ilacı olarak belirtilebilir. Bitkide, bünye düzenini normalleştiren maddeler bulunduğu için, inanılamayacak bir olay gerçekleşiyor ve yüksek tansiyon aşağı çekilirken, alçak tansiyon da yükseltiliyor . Böylece , rahatsız olan kalp rahatlıyor ve görevini rahatça yapabilecek bir ortam oluşur. 
Kanın kafaya basıncı, kulakların uğuldaması ve görme bozuklukları biçiminde kendini gösteren anormal kan basıncı (yüksek tansiyon) halleri de düzene girer.  Yüksek tansiyonu ağır kan dolaşımı bozuklukları, halsizlik, kalp düzensizlikleri, ayrıca kalpte ritim bozukluklarında, baş dönmesinde ve çalışmaya karşı isteksizlik hallerinde ökseotu kullanılabilir. Günde 2-3 bardak bitki çayını yudumlayarak içtiğinizde , sizin kalbiniz ve kan dolaşımınız da normale dönecek ve çalışma gücünüzü tam anlamıyla kazanabileceksiniz. Ne olursa olsun, yılda bir kere 6 hafta süreli bir ökseotu çay kürü uygulanmalıdır. Kan dolaşımı ve tansiyon, bu 6 hafta içinde normale dönecektir. Bu durumun değişmemesini sağlamak için , yıl boyunca , bir bardak bitki çayı sabahları içilmelidir . 

Kadınlar da ökseotu çayı içmelidirler ! Normale dönen tansiyon sayesinde , dölyatağı (rahim) ve adet görme düzensizlikleri önlenmiş olur . Özellikle aşırı olan adet kanamaları ve loğusalık kanamaları böylece kontrol altına alınmış olur . Menopoz döneminde , kalp çarpıntısı ve düzensizlikleri , duygu coşkunlukları , korku ve soluk alma zorluklarına karşı , birkaç ay boyunca bitki çayı içilmelidir . Böylece tüm bu rahatsızlıklar ve düzensizlikler sona erecek ve kişi , menopoz döneminde olduğunu duyumsamayacaktır bile . Taze bitki özsuyu , kadının kısırlığını da tedavi edebilir . Ökseotu sap ve yaprakları güzelce yıkanarak, ince kıyılır ve nemli durumdayken mikserde suyu sıkılır .Bu özsudan 25 damla , biraz suyun içinde , kahvaltıdan yarım saat önce ve yatmadan önce alınır . Birkaç yıl önce Londra’dan verilen bir habere göre , birbirlerinden ayrı çalışan üç araştırma grubu tarafından yüksek tansiyonlarını kontrol altında tutabilmek için uzun yıllar boyunca tansiyon düşürücü ilaç kullanmış olan kadınlarda , 50 yaşından sonra göğüs kanseri görüldüğü saptanmış . Ökseotu bu konuda bize yardımcı olabildiğine göre, böyle bir riski göze almaya ne gerek var ki ! Son zamanlarda , ökseotu , kanserden koruyucu ve kansere karşı etkili ilaçlarda kullanmaya başlandı .
Ökseotu meyvelerinin yakı sakızı ile ezilmesi sonucu elde edilen karışım, Gaziantep, Urfa ve Van yöresinde yakı halinde romatizma ağrılarının giderilmesinde kullanılmaktadır. Ayrıca ezilmiş meyveler çıban üzerine konarak; çıbanın açılması ve cerahatin dışarı çıkması sağlanır .

Çay hazırlamak : Ökseotu çayı yalnızca soğuk suda hazırlanır ! Ince kıyılmış yarım tatlı kaşığı bitki, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suda gece boyunca bekletilir , sabahleyin hafifçe ısıtılır ve süzülür. Çay gün boyuna yayılarak yemeklerden önce ve yemek aralarında yudumlanarak yavaş yavaş içilir. Eğer gün boyunca fazlaca içilmesi gerekiyorsa ,hazırlanan çay bir termosta saklanabilir . 

Taze Bitki Özsuyu : Taze yapraklar ve ilk saplar yıkanır ve nemliyken mikserde sıkılır .

Merhem Hazırlamak : Taze beyaz meyveler ezilerek, içyağı veya tereyağı ile iyice karıştırılır (Sadece dıştan kullanılır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder