2 Kasım 2010 Salı

OKALİPTUS

Okaliptüs  - (Eucalyptusbaum / Heberbaum / Eucalyptus / Ökaliptüs / Sitma ağacı) 

Haziran-temmuz ayları arasında, mor renkli çiçekler açan büyük ağaçlardır. Yaprak sekli bitkinin yasina göre degişir. Gençlerde sapsız, oval, açık yeşil; yaslilarda ise uzunca saplı, orak şeklinde, derimsi ve koyu yeşildir. Çiçekler morumsu kırmızı renkte olup, her bir yaprağın koltugunda birkaçi bir arada bulunur. Meyve küçük ve çok miktarda tohum tasiyan oval Şekilli bir kapsüldür. Ana Vatanı Avustralya olan bu ağaç, halk arasında sitma ve kinin ağacı olarak da tanınmaktadır.

Anadolu’ya ilk defâ, Muğla vilâyetinin Fethiye kazâsinda Dalaman’da bir çiftlik kuran Mısır Hidivi Abbas Hilmi Pasa tarafindan, süs ağacı olarak sokulmustur. Diğer taraftan Mersin-Adana demiryolu            ugrağındaki istasyonlarda 1886 yilinda Fransizlar tarafindan istasyon ağacı olarak kullanilmistir. 1830’a doğru Avustralya’dan Italya’ya getirilen çeşitli cins ökaliptüslerin kis olması dolayısiyla çoğunluğu kurudugundan bu ağacın yumuşak iklimde yasamadıgi kanaatine varıldı. 1852’de Cezayir’de tekrar denendi. Daha sonra da Kuzey Afrika ve Güney Avrupa’da denenerek Sıcak mintikalarda yetisecegi anlaşılmıştır. 1893’te, Osmanli Devleti idâresinde bulunan Suriye’de M.H. Morel, Beyrut’taki mâlikânesinde çok miktarda ökaliptus yetiştirmiş ve bu mâlikânesine Lâtince olarak “Villâ Eucalypta (Ökaliptüs Köskü) adıni vermistir. Çok miktarda ökaliptus bugün Afrika, Avrupa, Asya Sıcak iklimlerinde yetistirilerek, iktisâdî, sihhî     maksatlarla Dünyânın her kitasinda üretilmekte ve gün geçtikçe de ragbet bulmaktadır. Ökaliptus ağaçları, çok yüksek olan kâbiliyeti, fazla miktarda toprak suyunu alip havaya vermesi sâyesinde bataklik yerlerin kurutulmasinda insanliga olan hizmetlerinin tanınmasını müteakip, Yalnız Avustralya’da olan gelisme alani kısa bir zamanda çok genişlemistir. Bir ökaliptus ağacının yilda ortalama 250 ton suyu alip havaya verdigi tecrübelerle anlaşılmıştır. 1938’den beri, yurdumuzun güney batakliklarinda da yetistirilmesine büyük önem verildi ve kısa zamanda çok ümit verici neticeler alindi. Tarsus’un Karabucak batakliginin kurutulmasiyla bölgede, sitma hastaliğının yayilmasinda önemli rol oynayan sivrisinegin nesli kesildi.
Çeşitleri: Yüzden fazla çesidi olmakla birlikte, tanınmış ve önemli çeşitlerinden bâzıları şunlardır:

1. Eucalyptus alpina
2. Eucalyptus amplifolia
3. Eucalyptus amgydalina
4. Eucalyptus andreana
5. Eucalyptus calophylla
6. Eucalyptus citriodora
7. Eucalyptus cocciféra
8. Eucalyptus cordata
9. Eucalyptus cornuta
10. Eucalyptus cosmophylla
11. Eucalyptus diversicolor (Collossea)
12. Eucalyptus globulus
13. Eucalyptus gomphocephala
14. Eucalyptus leucoxilon
15. Eucalyptus robusta
16. Eucalyptus rostrata
17. Eucalyptus viminali
18. Eucalyptus longifolia.

Dünyânın birçok yerinde, bilhassa Brezilya’da, Kuzey Afrika veGüney Avrupa’da, Dogu ve Batı Asya’da bir zaman sitma saçarak insanları ölüme sürükleyen korkunç batakliklar, bugün ökaliptus ağacının gölgesinde saglik ve varlik kaynagi olmustur. Ökaliptuslar, batakligi kurutarak etrafini da tarima elverisli hâle  getirmektedir. Ökaliptus ormanları, hava tesirlerini yumusatarak büyük rüzgârlara mâni olurlar, bitkilere zararlı olan toz ve dumanlari tutarlar, firtina ve dolu zararlarını kısmen önlerler. Üç yaşından büyük olan ormanlardaki çayır ve ot miktari da büyük ölçüde olduğundan, hayvanlarda verimi arttirmaktadır. Ayrıca aricilikta da büyük faydaları görülmüstür. Ilk yillarda, aralarina mısır ekilerek degerlendirilebilir. Yurdun güneyinde kurulan ökaliptus ormanlarindan, büyük ölçüde yakacak temin edilmektedir.

Kullanıldığı yerler: Tâze yapraklarının su buharı ile distillenmesi sûretiyle elde edilen ökaliptus, muhtelif cila, kafuru, çam sakizi ve zamk, yine bir nevi vernik olan kokulu reçine îmâlinde kullanılmaktadır. Halk hekimliginde, özellikle solunum yolu hastalıklarında tercih edilir. Öksürügü keser, boğaz ve burun iltihaplarını giderir. İdrar yollarini temizler. Hâricen deri üzerine sürülmek sûretiyle antiseptik olarak da kullanılır. Ökaliptus yaprakları doğrudan doğruya kaynatılarak kullanıldığı gibi, yağınin Tıpta da pekçok faydaları vardır. Ilâç olarak veya kaynatma ile bugu, koku hâlinde de kullanılır. Yapraklar nefes darlığı, kabız, balgam söktürücü olarak, hasere sokmalarina, her nevî ateslenmeye, nezle, nevralji, bronşit, romatizma, şeker, üremi gibi hastalıklarda, yağ veya eksitilerek sirke, toz sabun, pudra ve mâcun şeklinde kullanılır. Ayrıca ökaliptus kabuklarindan, kino reçinesi adı verilen ve içinde bol miktarda tanen bulunan bir madde, kuru damitim yoluyla elde edilmektedir. Yine ökaliptus odununun kuru damitimiyla elde edilen Diğer ürünler; 100 kilo odundan; 25-27 kilo kömür, 7 kilo asit asetik, 2 kilo alkol metilen, 3 kilo katran elde edilebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder