8 Eylül 2010 Çarşamba

GÜL

Gül - ( Rosa / Damaszener Rose / Hundsrose / Rose / Damask rose / Dorgrose herbrose / Rosaceae / Rosier ) 

Mayıs-haziran ayları arasında, pembe, beyazımsı, Sarı, kırmızı renkli çiçekler açan, güzel kokulu çok senelik, çalımsı ve dikenli bir bitki. Gövdeleri silindir biçimli, yeşilimsi, esmer renkli, çok dalli ve dallar sik dikenlidir. Dikenlerin uçları kıvrık ve genellikle kırmızı renktedir. Yapraklar saplı ve kulakçikli, 5-7 yaprakçiklidir. Çiçekler dallarında tek tek veya kümeler hâlinde bulunur. Çanak yaprakları 5 parçalı, taç yaprakları ise çok parçalıdır. Deniz seviyesinden îtibâren, 3500 m yüksekliğe kadar, kâfi derecede rutûbetli ve geçirgen topraklarda yetişir. Türkiye’de yabânî olarak yetişen 23 türü bulunmaktadır. Çok eski bir kültür bitkisidir. Mensei kesin olarak bilinmemekle birlikte, çogu gül çeşitlerinin menseinin Asya’nin mutedil bölgeleri olduğu kabul edilmektedir. 

Yabânî gül (Rosa canina): Memleketimizde oldukça yaygın bir gül çesididir. 2-3 m yüksekliginde, pembe veya beyaz çiçekli bir ağaççiktir. Meyveleri parlak kırmızı renktedir. Bu gülün olgun meyvelerini saran, baslangiçta ağızi dar bir bardak şeklinde olan çiçek ekseni, çiçek tablasi olgunlaşınca etlenip, kırmızı bir renk alır. Bu meyvelere “kusburnu” adı verilir. Bileşiminde tanen, pektin, vitamin C, şekerler ve organik asitler vardır. Kabız edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taşlarına karşı, C vitamini yönünden zengin olduğu için de bâzı bölgelerde marmelât yapımında kullanılır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu ve Trakya.

Kullanılan kısımları: Gülün kullanılan kısımları çiçegi, çiçeklerinden elde edilen gülyağı ve gülsuyudur. Çiçekler sabahin erken saatlerinden güneş dogmadan toplanıp gölgede kurutulur. Su buharı ile distilasyona tâbi tutulur. Elde edilen kısmın üst tarafinda gül yağı toplanır. Alttaki sulu kisim ise gül suyunu teşkil eder. Genellikle 3000-3500 kg çiçekten, 1 kg gülyağı, 500 kg gül suyu elde edilmektedir.  

Kullanıldığı yerler: Gül çiçeginin taç yapraklarında uçucu yağ, tanen, gallik asit, kuarsitrin, siyanin, şeker ve mum vardır. Gülyağı tibbî bir tesire sâhib olmamakla berâber, bilhassa parfümeri ve kozmetik sanâyiinde bâzı pomatlar ile galenik preparatlarin kokusunu degistirmede çok kullanılır. Antiseptik (mikrop öldürücü)                            etkisi vardır. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Göz kanlanmalari ve göz nezlesinde etkilidir.  Dâhilen ise hafif müshil etkilidir. Gülsuyu, gül reçelleri halk arasında yaygın olarak kullanılır. 

Şarkıların çiçeği, renklerin öğretmeni olan gül; yaprakları yağı ve suyuyla komple bir şifa deposudur aynı zamanda.Mayıs-haziran ayları arasında, pembe, beyazımsı, Sarı, kırmızı renkli çiçekler açan, güzel kokulu çok senelik, çalımsı ve dikenli bir bitkidir. Gövdeleri silindir biçimli, yeşilimsi, esmer renkli, çok dallı ve dallar sık dikenlidir. Dikenlerin uçları kıvrık ve genellikle kırmızı renktedir. Yapraklar saplı ve kulakçıklı, 5-7 yaprakçıklıdır . Çiçekler dallarında tek tek veya kümeler hâlinde bulunur. Çanak yaprakları 5 parçalı, taç yaprakları ise çok parçalıdır. Deniz seviyesinden îtibâren, 3500 m yüksekliğe kadar, kâfi derecede rutûbetli ve geçirgen topraklarda yetişir. Türkiye’de yabânî olarak yetişen 23 türü bulunmaktadır. Çok eski bir kültür bitkisidir. Menşei kesin olarak bilinmemekle birlikte, çoğu gül çeşitlerinin vatanının Asya’nın mutedil bölgeleri olduğu kabul edilmektedir. 

Boylarına göre: Bodur, yüksek ve sarılıcı güller.

Çiçeklerine göre: Yalin kanat, yarim katmerli ve katmerli güller.

Çiçeklenme zamanına göre: Yılda bir çiçek açanlar, yılda birden fazla çiçek açanlar ve yediveren güller diye sınıflandırılmaktadırlar. 

Isparta gülü (Rosa damascena): Çok eski bir kültür bitkisi olduğu için menşei belli değildir. Halen Isparta çevresinde bol miktarda yetiştirilmektedir. Isparta veya yağ gülü, Isparta çevresinde, 1,5-2 m aralıkla sıralar hâlinde ekilmektedir. Üretilmesi çelikle yapılır. Çelikler de kasım ve aralık aylarında ekilir. Ürün ikinci yıldan îtibâren alınmaya baslar. Üçüncü ve dördüncü yaşlarda verim en fazladır. Daha sonra bu yaşlı güller kesilerek gençleştirme yoluna gidilir. Gül bahçelerinden gençleştirme sûretiyle 15-20 sene faydalanılabilir. Memleketimizde oldukça yaygın bir gül çeşididir. 2-3 m yüksekliğinde, pembe veya beyaz çiçekli bir ağaççıktır. Meyveleri parlak kırmızı renktedir. Bu gülün olgun meyvelerini saran, başlangıçta ağzı dar bir bardak şeklinde olan çiçek ekseni, çiçek tablası olgunlaşınca etlenip, kırmızı bir renk alır. Bu meyvelere adı verilir. Bileşiminde tanen, pektin, vitamin C, şekerler ve organik asitler vardır. Kabız edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taşlarına karşı, C vitamini yönünden zengin olduğu için de bâzı bölgelerde marmelât yapımında kullanılır.

Kırmızı GülKırmızı gülü uygun gördüğünüz yemeklerin içine katıp yiyebilirsiniz, bu katkı ishal ve dizanteriye karşı harika bir ilaçtır. Gül diş eti iltihapları ve göğüs hastalıklarına karşı da etkilidir. Beyaz yuvarların kaybını önleyerek de bize yardımcı olur.

Karaciğer Rahatsızlığında: Gül karaciğerdeki kapalı olan gözenekleri açar. Bal ile karıştırıp kaynatın ve bununla gargara yapın. Bu gargara boğaz ağrılarına karşı etkili bir ilaçtır. Ancak bu harika bitkinin nezleyi ve gribi artırdığını da unutmayın. Bilirsiniz gülü seven dikenine katlanır.

Gül Ezmesi Çok güzel reçeli de olan gülün, pratik ezme tarifi çok işinize yarayacaktır. Epey bir gül yaprağını toplayıp kıyın. Üzerine ağırlığının üç katı kadar pudra şekeri serpin. Bal halini alıncaya kadar karıştırın. Sonra bu karıştırma işlemine biraz gül suyu ilave edip karıştırmaya devam edin. Karıştırıp durduğunuz sıvı koyu bir kıvama gelince ezmeniz tamamdır. Hem çocuklarınızın ekmeklerinin üzerine sürecek bir tatlı besin maddesi, hem de pastalarınızda kullanabileceğiniz doğal nefis hatta gül gibi bir pelte elde etmiş olacaksınız.

Romatizmada GülRomatizmalarınızın sizi ne kadar rahatsız ettiğini bir siz bilirsiniz bir de ben. Çünkü ben de bir romatizma hastasıyım. Romatizmalarınız için size hem etkili hem de kolay bir yol göstermek istiyorum. Bunu deneyin. Eğer banyonuzda küvetiniz varsa, bir avuç dolusu gül yaprağı alıp küvete doldurduğunuz suyun içine atın ve bir süre bu suyun içinde banyo yapın. Eğer küvetiniz yoksa bir büyük kabın içine gül yapraklarını atarak biraz bekletin ve banyonun sonuna doğru bu su ile durulanın. Romatizma ağrılarınızın hafiflediğini hissedeceksiniz.

Gül Banyosu - Göz BanyosuKırmızı güllerden toplayıp yaklaşık yirmi gramını bir litre suda haşlayınız. Elde ettiğiz bu gül suyu ile sabah ve akşam günde iki kere gözlerinize banyo yapınız. Bu banyo hem gözlerinizdeki kanlanmaya iyi gelecektir, hem de göz nezlesinin tedavisinde size yardımcı olur.

Ter Kokusundan YakınanlarKokulu gül çiçeklerini toplayıp bir avuç güle bir kaç bardak su ekleyerek kaynatın. Elde ettiğiniz bu gül suyuna bal katıp tatlandırın. Balla tatlandırılmış bu suyu içmeye devam ederseniz sanırım sonuç sizi memnun edecektir.
Bilin ki peygamberimizin s.a.v kokusunun gülde olduğu rivayet edilir.

KızamıktaBir önceki gibi gülleri kaynattıktan sonra (tabi bu kez bal katmadan) süzün ve bir pamuk yardımı ile kızamık çıkartan çocuğunuza hafif hafif kompres yapın.

Ağız içinde Oluşan YaralarBalla tatlandıracağınız gül suyu ile gargara yapın- aynı zamanda bundan içebilirsiniz de - faydasını göreceksiniz.

Cilt Bakımı Gül gibi bir cilde sahip olabilmek için gül çiçeklerini çok az sudu kaynatıp süzün ve buna süzme bal ekleyin. Sabahları cildinize sürüp on dakika kadar bekleyin ve ılık su ile durulayın.

İshal içinEğer gül mevsiminde ishal ile başınız dertte olursa tedavisini hiç de dert etmeyin. Gülü, kararınca bir su ile kaynatıp balla tatlandırın. Bu gül suyunu soğukken için. Bu hem ishale iyi gelecektir hem de karaciğer ve dalak tıkanıklığını giderir. Ilaç olarak faydasını göremeseniz de inanın harika bir içecektir. Babaannem bana bunu aynen böyle söylemişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder