18 Ekim 2010 Pazartesi

MUZ

Muz - ( Banane / Banane / Banana / Musa / Bananier ) 

Tropik ve subtropik bölgelerde yetişen veya yetiştirilen, agaca benzeyen, 2-3 m boyunda, mor çiçekler açan, meyveleri lezzetli ve nişastaca zengin olan otsu bitkiler. Bitkinin yalanci gövdeleri, yapraklar kâidelerinden meydana gelmiştir. Gençken kapali ve kıvrık olan yapraklar açilinca uzarlar ve yirtilirlar. Çiçek durumları büyüktür. Taban kısmında Dişi çiçekler, daha üstte erDişi çiçekler, tepede erkek çiçekler bulunur. Ancak tabandaki çiçekler meyve verir. Muz meyveleri çekirdeksiz üzümde olduğu gibi Dişi çiçeklerden  döllenmeksizin meydana gelir. Meyveleri “hevenk” adıni alan büyük salkımlar halindedir. Ağaçlarda bir hevenk üzerinde 50-100 kadar meyve bulunabilir. Muzlar Olgunlaşmadan koparilir. Böylece bir müddet  saklanabilmesi mümkün olur. Muz ağaçları, tropikal bölgelerde serin ve rutubetli olan gölgeli yerleri severler. Muzun tropik bölgelerde yetiştirilen çeşitli türleri vardır. Bunlardan Musa paradışiaca ve Musa textilis en meşhurlarındandır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi(Bilhassa Anamur, Alanya).
Kullanıldığı yerler: Nişasta bakımından zengin olan meyveleri olgunlaştıktan (sarardiktan) sonra çig olarak yenir. Musa paradışiaca türünün meyveleri nişastaca çok zengindir. Çiğ olarak yenmeyen meyveleri, un imâlinde kullanılır. Muz ayrıca, kemik gelisimini saglar, sinir zafiyeti ve yorgunlugu giderir. Böbrek ve mafsal iltihabinda, barsak hastalıklarında faydalıdır. Müzmin kabızlık çekenler fazla yememelidir.

Çocuklarda muzun kemik gelişimine yardımcı olduğunu unutmamalıyız. Yalnız kalsiyum miktarı az olduğu için sütle beraber vermeliyiz. Ayrıca sütle beraber verilen muz, çocuklarımızda daha fazla demir, kalsiyum ve vitamin demektir. Bu iki gıda beraber verildiğinde çocuklarımızın kanlanmalarına, vücutlarının gelişmesine ve ayrıca hastaların kendilerini çabuk toparlamalarına yarayacaktır.

Koruyucu Gıda: Muzun içinde bulunan nişasta bağırsak iç yüzeyini korumaktadır. Ancak muz içerdiği bu nişasta sebebiyle kabızlık yapabilir, bu yüzden tek başına tüketilmeyerek yanında armut veya kayısı, portakal gibi bağırsaklara yumuşaklık veren meyvelerle birlikte alınmalıdır.

Ayrıca MuzBöbrek ve mafsal iltihabı bulunan hastalara çok faydalıdır. Sinir zafiyetini ve beyin yorgunluğunu giderir.

Bunlara Dikkat: Şeker hastalarına muz pek tavsiye edilmemektedir. Hazım problemleri olanlar için muz fazla yenilmemesi gereken bir meyvedir. Ayrıca muzu yemeklerden hemen sonra yemeyin.

MürverAnne Sütünü Çoğaltır : Mürverin anne sütünü çoğaltıcı etkisi vardır. Bunun için maydanoz ve mürveri beraber kaynatıp günde bir su bardağı içmek gerekir.

Kabızlıkta MuzMeyvelerini bir bardak suda kaynatıp esmer şeker veya balla tatlandırdıktan sonra sabahları aç karnına için.

Üşütmede: Mürverin terlemeyi sağlayıcı ve sert öksürüğü söktürücü özelliği vardır. Bunun için bir litre kaynar suya on çay kaşığı mürver çiçeği katıp on dakika kadar demleyin ve fazla soğutmadan için. Ayrıca mürver çayı günde düzenli olarak bir çay bardağı içildiğinde romatizmaya fayda verdiği rivayet olunur. Ayrıca Mürver ; ateş düşürücü, idrar söktürücü, karın ağrılarını ve böbrek iltihaplarını giderici özellikleri vardır.

Mürrüsafi: Şayet uykusuzluktan yakınıyorsanız mürrüsafi sizin için etkili bir ilaç vazifesi görecektir. Bunun için uyumadan önce biraz mürrüsafi tozu çekmeniz kafidir.

Spazm çözücüdür.: Ses kısıklığında ağızda çiğnenirse şifa verir.
Mürrüsafiyi sirke ile macun haline getirip eklem romatizması için sızlayan yerlere masaj yapılabilir.
Öksürüyorsanız önce sıcak bir bal şerbeti yapıp içine de az bir miktar zencefil ve mürrüsafi tozu katın ve için. Bu sizi rahatlatacaktır. (3 gram toz yeterlidir)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder