18 Ekim 2010 Pazartesi

MANTAR

Mantarlar - ( Pilz / Champignons / Fungi-mushrooms / Fütr / Fungus ) 

Boy,biçim ve bölge bakımından büyük degisiklikler gösteren, yüzbin kadar çesidi olan bir bitkidir. Karada ve tatlı sularda yaşarlar. 

Genel yapıları: Mantarlar genel olarak klorofilsiz ve renksiz organizmalardir. Yüksek mantarlar bâzı renk maddelerini ihtivâ edebilirler. Şekil bakımından en ilkelleri çiplak ve amipsidir. Diğerlerinde kitinden  yapilmiş bir çeper vardır ve çeşitli Şekiller gösterirler. Bir kısmı tek hücrelidir. Bir kısmı ise tek veya çok hücreden yapilmis basit veya dallanmış ipliksi gövdeye sâhiptir. Mantar ipliklerine hif, bu hiflerin teşkil ettiği topluluğa da misel veya miselyum denir. 

Metabolizma: Mantarlar saprofit (çürükçül) veya parazit olarak yaşayan heterotrof (dis beslek) organizmalardir. Yedek besin olarak glikojen ve yağ meydana gelir, nişasta yoktur.

Yayılışları: Mantarlar tabiatta çok yaygın bulunurlar. Dünyâ üzerinde 60.000 kadar mantar çesidi vardır. Tatlı sularda ve karada, nâdiren denizlerde yasarlar. Bir kısmı insan, hayvan ve bitkiler üzerinde parazit olarak yasayip hastalık meydana getirirler. Toprakta bulunan Diğer bir kısım mantarlar da organik maddelerin parçalanmasinda rol oynayarak bitkilerin beslenmesine yardım ederler. Bunun yaninda birçok besinin bozulmasına da sebep olurlar. Karada yaşayan yüksek mantarların çogu “mantar” adı altında bilinir, sapkali olan bir kısmı yenir, bir kısmı ise zehirli olup, önemli zehirlenmelere yol açar. Bâzı mantarlar da mavi-yeşil veya yeşil suyosunları ile birlikte likenleri meydana getirirler.
Üreme: Mantarlar sporlanma ile eşeysiz veya eşeyli olarak üreyebilirler. Mantar miselleri uygun çevre sartlarinda çeşitli Şekillerde sporlari meydana getirirler. Olgunlasan sporlar fertten ayrilarak serbest hâle geçer ve çimlenerek kendi türüne has mantarı meydana getirir. Mantar sporları, değişen çevre sartlarina karşı çok dayanıklıdırlar. Bu sebeple tabiatta uzun süre canli kalabilirler. Mantarların Şekil ve büyüklükleri türlere göre degişir.  Esemli üremeleri, farklı esemlere âit sporların birleşmesi ile olur.

Bazıdli mantarlar: Bu sinifta da bitkilerde hastalık meydana getiren mantarlarla, yenebilen ve insanlar için çok zehirli olan mantarlar bulunmaktadır. Mantar miselleri çok hücreli olup, tomurcuklanma sûretiyle spor meydana getirirler. Bugdaygillerde karapas, rastik, sürme gibi hastalık yapan mantarlar bu sinifta olup, bitkileri tahrip ederler. Bu grubun en önemli mantarlari karada ve bilhassa ormanlarda yaşayan sapkali mantarlardir. Sampiyon, kuzu kulagi gibi mantarlar, yenebilen kiymetli mantarlardir. 

Sinek mantarı (Amanita muscaria) gibi bir kısım mantarlar ise çok zehirlidir. Meselâ sinek mantarı zehirli alkaloitler taşır. Mantar yendikten bir kaç dakika veya bir kaç saat sonra zehirlenme belirtileri görülür.  Mantarda bulunan alkaloitler sinir sistemine etki yaptigindan, hastanin kalp hareketleri, nabzi yavaslar, bulanti, kusma, terleme, salya akmasi ve gözyaşı, sulu ishal ve delilige yakın bir sarhoşluk görülür. Hasta deli gibi her seyi söyler. Mîde, barsak, karaciger ve böbrekler çok zarar görür. Hastada su ve elektrolit dengesi bozulur, idrar çok azalır. Eger mantar çok yenmisse hasta zamanla agirlasir ve ölür. Eger zehirlenme erken anlaşılırsa, ilk yardım olarak ilik tuzlu su içirilir, kusturulur ve birkaç defâ tekrarla mîdesi yikanirsa hasta kurtulabilir. Ilk yardımdan sonra hastâneye kaldirilip atropin tedâvîsi yapılır, serum verilir. Hastaya aktif kömür, toz kahve, çay ve bir pürgatif verilir. Ilk günlerde karbonhidratça zengin, proteince fakir yiyecekler verilir. Hastaya hiçbir zaman alkol verilmez. Bâzan 1-2 mantar ergin bir insanı bir günde  öldürmeye yeterli olabilir. Her yıl mantar zehirlenmesinden olan ölümlerin büyük bir kısmı bu amanita grubu mantarlardan ileri gelir. Zehir maddeleri, mantarı kurutmak, kaynatmak ve kizartmakla kaybolmaz. Zehirli ve yenen mantar arasındaki ayrıntıyı kesin olarak kolayca ayırt edebilecek bir metod yoktur. Kırdan toplanan mantarların yenebilmesi için mantarın çok iyi tanınması gerekir. Aksi hâlde yenmemelidir. Kültür mantarlari tercih edilmelidir. Mantar toplamak, yetiştirmek özel bilgi ve tecrübeyi gerektirir. Çünkü zehirsizler yanindaki tek zehirli mantarın birlikte pismesi, hepsine bulasmasi demek olacagindan çok dikkatli davranilmalidir. Halk arasındaki yaygın olan, zehirli mantarın herhangi bir gümüs esyâyi kararttigi görüsü tamâmen yanlistir. Zehirli mantarlar genellikle renk ve şekil bakımından çok ilgi çekici olurlar. Mantarların zehirli olup, olmadıklarini bâzı belirtilerinden anlama imkâni varsa da toplarken çok dikkatli davranmak gerekmektedir. Zîrâ bir anlik dalginlik, yiyen kimsenin zehirlenmesi demektir. Mantarların garip dünyâlari henüz ilmî açıklik kazanamamistir. Meselâ; bâzı mantarlar, hemen hemen alti metre çapinda el ile dikilmis görünümünü uyandiran bir dâire içinde yetişmektedir. Bir çeşit mantar da bitkileri bir yüzük gibi sararak buraların yırtılıp, kalbur gibi delinmesine ve sanki içlerinde ışık yanıyor şeklini vermesine sebep olmaktadır. Coprinus mantarınin olgunlaştıktan sonra renginin siyaha döndügü ve sulanarak mürekkep hâlini aldigi söylenmekte,  bir çeşit yuvarlak iplik gibi uzun Myclia mantarınin da ona hafifçe dokunan bir solucani bir uzanti ile hemen yakalayarak içinde hazmetmesi, enteresan olaylar arasında yer almaktadır. Bâzı tür mantarlar insanlarda garip tesirler yapar. Meselâ; Meksika’nin ıslak otlu kesimlerinde yetişen Pslocybe mantarı, yenildiginde insanın garip seyler görmesine sebep olur. Bilhassa kizilderililer, dînî âyinlerinde bundan yiyerek güzellik, tazelik ve bilginin sırlarına sâhip olacaklarina inanirlar. Mantarın pekçok çeşitleri  olmasına ragmen, bunlarin arasından ancak bir iki tânesi yenmektedir. Dünyânın en çok mantar yiyen ülkesi, Fransa’dir. Kisi basina düsen yıllık mantar orani 16 kg’i bulmaktadır. ABD ve Avrupa’da en çok yenen Agaricus bisporus, Güney Asya’da Volvariella volvacea, Japonya’da ve Çin’de Lentinus edodes Başlıca yenen mantar çeşitleridir.

Yurdumuzdaki bazı mantarlar:

Çayır mantarı: Zehirli türü de olan bu mantara dikkat etmek gerekir. Şemsiye şeklinde, kır ve çayırlarda yetişen bu mantar, açık kahverenklidir. Şeytan mantarı: Kesildiginde önce kırmızı, sonra mâvi olan bu mantar oldukça zehirli bir türdür. Sapı karinli ve Sarıdır. Altında koyu kırmızı karışık çizgiler vardır. Kuzu mantarı: Çogunlukla zehirsizler sinifina giren kuzu mantarı, uzun külah biçimli, Sarı ve koyu renklidir. Mercan mantarı: Üzerlerinde beyaz, Sarı, pembe tomurcuklari olan bu mantarın parmak biçimli çikintilari vardır ve zehirsizdir. Kurt mantarı: Zehirli mantarlar sinifindan olan bu tür, beyaz sert dügme görünüşünde olup, akarsu ve yol kenarlarında yetişmektedir.

Mantar, pişirildigi gün hemen yenilmelidir. Mantarı pisirmek için bilhassa emaye, atese dayanıklı cam veya porselen kaplar kullanilmali, mantar kesinlikle alüminyum tencerede pisirilmemelidir. Pisirilecek mantarlari çok iyi temizlemek, basindaki yapışkan deriyi çekip çıkardiktan sonra sapını keskin biçakla kazimak gerekir. Bol suda yikanan mantarlar, bir peçete üzerine birbirinden ayri duracak şekilde sıralanıp , iyice süzülmesi beklenir. Daha sonra ince ince dograyarak pisirmelidir. Mantarı pisirirken tadının kaybolmaması için yalnızca tuz, karabiber ve kıyılmış tâze maydanoz konulur.

Kullanıldığı yerler: Mantar etin yerini tutar. Protein değeri etten daha fazladır. Yorgunlugu giderir. Düsünme ve ögrenme yetenegini gelistirir. Kansızlığı giderir. Bedenin gelismesine yardımcı olur. Romatizma ve üremi  olanlar yememelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder