26 Ağustos 2010 Perşembe

ASLAN PENÇESİ

Arslanpençesi - ( Alchemilla vulgaris/arvensis )

Halk dilinde  şebnemli ve arslanayağı adıyla da bilinir . Genelde , orman ve yol kıyılarında , bayırlarda , yüksek yörelerdeki nemli çayırlarda ,ve dağlık bölgelerde yetişir . Güzel bir görünümü olan , 7-9 parmaklı yapraklarının kenarları dişlidir . Oldukça sağlam olan sapı pek yüksek değildir ve pek dikkat çekmeyen sarımsı yeşil yaprakları özellikle Mayıs'tan Haziran'a kadar , ama daha sonraları da görülebilir . Bitkinin yaprakları bazen toprağın üstüne kapanırlar ve sabahleyin yaprağın ortasında bir çiğ damlası görülür . Bin metrenin üstündeki bölgelerde arslanpençesi daha çok gümüş rengindedir ve kireçli topraklarda olduğu kadar , ilk kütle zeminlerinde de yetişir . Her iki bitki cinsi de , çiçek açma zamanında tümüyle , daha sonra ise yalnızca yaprak olarak toplanır ve kurutulur .

Özellikle kadın hastalıklarına karşı kullanılır .

Arslanpençesi, yalnızca adet görme düzensizlikleri , dölyolları akıntısı , dölyatağı (rahim) şikayetleri ve menopoz çağındaki rahatsızlıklarda rahatlatıcı etkiler yapmakla kalmayıp , ergenliğe geçişte de , civanperçemi ile birlikte kullanıldığında , adet görmeyi düzene sokar . Bazı genç kızlarda adet hallerinin doktorların verdiği ilaçlarla bile başlamaması durumunda , arslanpençesi civanperçemi ile eşit karıştırılarak kullanılabilir.

Arslanpençesi, toplattırıcı olarak da çok etkilidir ve çabuk iyileştirir . Yara ateşlenmesine , apseli yaralara ve ihmal edilmiş çıbanlara karşı , su toplayıcı ve kalp güçlendirici ilaç olarak kullanılır. Diş çektirdikten sonra , arslanpençesi çayı, önerilebilecek ilaçların en başında gelir . Yinelenen gargaralar sayesinde , yara bir gün içinde kapanır . Ayrıca , kas ve organ yorgunluklarında ve kansızlık hallerinde de yardımcı olur. Zor doğum yapan ve düşük yapmaya yatkın kadınlarda , ceninin dölyatağındaki durumunu sağlamlaştırmakta , doğum yaralanmaları ve dölyatağı gevşekliğinde , dölyatağı kasları yorgunluğunda arslanpençesi en önde gelen yardımcıdır . Bu tür kadınlar, üçüncü aydan sonra bitki çayını içmelidirler. O, tüm kadın hastalıklarında kullanılabilen, her derde deva bir ilaçtır ve çobançantası ile birlikte kullanıldığında, dölyatağı sarkmasında (prolapsus ) ve fıtıklarda bile yardımcı olur. Bu son iki rahatsızlıkta, elden geldiğince, yeni toplanmış taze aslanpençesinin çayından günde 4 bardak içilmelidir. 

Atalarımız bu bitkiyi yara otu olarak , sara ve kırıklarda , içten ve dıştan kullanırlarmış
Yüksek yerlerde yetişen bitkilerin yapraklarının altı parlak gümüş renginde olur. Bitkinin bu türü özellikle bedende yağ birikimine karşı başarıyla kullanılabilir . Günde 2-3 bardak çay uygundur. 

Uyku düzensizliği çekenlere de çok yardımcı olur . Şeker hastaları ondan sık sık içmelidirler. Banyo sularına arslanpençesi kaynama suyu eklenen güçsüz çocuklar, kısa süre içinde güçlenmeye başlarlar . Bir banyo için 200g kuru bitki kullanılır. arslanpençesi, çobançantası ile birlikte , kas erimesi ve ağır , iyileştirilemez kan hastalıklarına karşı kullanılır . Skleroz’da (organ sertleşmesi ) da bu çok değerli bitki büyük yardımlar sağlar . arslanpençesi çayı, içilerek ve kalp banyolarında uygulanılarak, ağır kalp kası hastalıklarında çok kısa bir süre içinde önemli iyileşmeler sağlayabilir. 

Arslanpençesi çayı : Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki , orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve demlenmesi için 5-6 dakika kadar beklendikten sonra süzülür

Banyo Katkısı : Bir tam banyo için 5-6 avuç dolusu taze bitki veya 200g kurutulmuş bitki , gece boyunca soğuk suda bekletilir. Ertesi gün , kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 5-6 dakika bekledikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir.

Lapa Kompresi : Yeterince taze bitki iyice yıkanır , bir tahta tablanın üstünde merdane ile iyice ezilir ve hasta bölgeye uygulanır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder