28 Ağustos 2010 Cumartesi

DALAKOTU

Dalakotu ( Gemeiner / Gamander / Germander / Kurtluca / Duvarsedefi / Teucrium chamaedrys / Yermeşesi ) 

Haziran-eylül ayları arasında pembe veya beyazımsı renkli çiçekler açan, 10-30 cm boyunda, çok senelik, otsu bir bitki. Kısamahmuz, yer mesesi ve yer palamudu gibi adlarla da tanınır. Orman altlari ile kurak çayirlarda rastlanir. Gövdeleri yatik, gövdeden çıkan dallar ise dik, alt kısımları yuvarlak üst kısımları ise dört köşeli ve tüylüdür. Çiçekler yaprakların tabaninda gruplar teşkil ederler. Pembemsi renkteki çiçekler tüp şeklindedir. Dalakotunun tüylü olani ”Teucrium polium” mayasil otu olarak tanınmaktadır. Bitki, üzerini tamâmen kaplamis olan tüylerden dolayı beyaz-gri renktedir. Yaprakların kenarları bilhassa uca doğru disli ve içe doğru kıvrıktir. Çiçekleri beyaz renkli olup oval durumlarda toplanmıştır. Anadolu’da çogu yerde       yaygındır. Aynı dalak otu gibi kullanılmaktadır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Marmara, Karadeniz, Orta Anadolu ve Akdeniz bölgesi.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısmı, toprak üstü kısımları, yâni çiçekli bitkidir. Çiçek açma mevsiminde çiçekli dallar toplanır, demet yapilip havadar bir yerde kurutulur. Istah açici, uyarıcı, yaraları iyi edici ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Bitki uçucu yağ, aci maddeler, tanen, glikozit ve saponinler taşır.

ÇÖVEN - SABUN OTU

Çöven( Gipskrau / Gypsophile / Gypsophila / Sabunotu / Helvacikökü / Saponaia officinalis ) 

Haziran-temmuz aylarında beyaz çiçekler açan, 50-60 cm yüksekliginde çok dalli, çok senelik, kazık köklü, otsu bir bitki. Yaprakları sapsız, soluk yeşil renklidir. Çiçekler küçük pembe ve beyaz renklidir. Tohumlar küçük, hemen hemen böbrek şeklinde esmer renkli ve üzeri pürtüklüdür. Köklerinin dövülmesinden çöven elde edilir. Memleketimizde 27 kadar türü bulunur.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Orta ve Dogu Anadolu

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısımları kökleridir. Konya ve Beysehir havâlisinde bu bitkiye Dişi çöven ismi verilmektedir. Idrar söktürür. Terletir. Vücuda rahatlık verir. Kusturur ve balgam söktürür.    Çöven köklerinde saponin, reçine ve şeker vardır. Eskiden beri temizleyici olarak, lekeleri çıkarmak için kullanılır. Memleketimizde ve Yakın Dogu’da “tahin helvasi” yapımında da Kullanıldığı için buna, helvaci çöveni ismi de verilmektedir. Bâzı yörelerimizde ve Kibris’ta, pişirilerek salamura edilen hellim tipi peynirin bozulmamasi için suyuna çöven kökü birakilir. Trakya bölgesinde çöven otundan “köpük helvasi” ismiyle beyaz, köpüksü helva yapılır

ÇÖREK OTU

Çörekotu( Çöreotu / Siyah Susam / Sevkerak / Nigella / Schwarz-küemmel / Nigelle / Black cumin )

Haziran-temmuz ayları arasında yeşille karışık açık mâvi renkli çiçekler açan, 20-40 cm boyunda bir senelik, otsu bir bitki. Yol kenarları ve bilhassa ekin tarlalari içinde bulunur. Gövde dik ve kısa tüylüdür. Yaprakların alttakileri saplı, üsttekileri sapsızdir. Çiçekler uzun saplı ve tek tektir. Taç yaprakları iki loplu ve bal özü bezleri tasiyan 8 tâne küçük parça hâlindedir. Meyveleri çok tohumlu olup, tohumlar siyah renkli ve oval Şekillidir. Güney Avrupa, Balkan memleketleri, Kuzey Afrika, Türkiye ve Hindistan’da yetiştirilmektedir.

Sam çörekotu (Nigella damascena): Yaprakları parçalıdır. Çiçekleri tek ve üst yapraklar tarafindan örtülmüs durumdadır. Parlak mâvi çiçeklidir.

Kir çörekotu (Nigella arvensis) : 10-30 cm yüksekliginde mâvi çiçeklidir. Yaprakları sivri parçalıdır. Tohumları kurt düşürücü olarak da kullanılır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Trakya ve Anadolu.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısımları tohumlarıdır. Tohumları tamâmen olgunlaştıktan sonra toplanır ve güneşte kurutulur. Çörekotu tohumlarında uçucu ve sabit yağ, tanen, şekerler, glikozit bünyeli bir saponin ve alkaloitler bulunmustur. Tohumları gaz söktürücü, uyarici ve idrar söktürücü olarak  kullanılmaktadır. Güzel kokusu sebebiyle müshil ilâçlarının içine ilâve edilen iyi bir lezzet ve koku degistiricidir. 

Resulullah Efendimiz (s.a.v) bir keresinde çörek otunun ölümden başka her derde deva olduğunu buyurduğu rivayet edilmiştir. Yararları bir hayli çok olan çörek otunun özelliklerini hemen sıralayalım. Çünkü belki tam bu esnada çörek otu kullanmanız gereken bir yemek yapıyor olabilirsiniz.

Enfiye Gibi veya Bal Şerbeti ileÇörek otu enfiye gibi buruna çekildiğinde ( tabi toz olarak ) baş ağrısını geçirdiği rivayet edilir. Ayrıca çörek otu bal şerbetiyle beraber kaynatıp içilirse böbrek ve mesanedeki kumları eriterek çıkartır.

Diş Ağrıları için de Çörek OtuÇörek otunun sirke ile beraber kaynatıp ılık bir duruma geldikten sonra bu su ile gargara yaparsanız diş ağrılarına fayda verir.

Sivilceler için Çörek otunun suyu ile sivilcelere bir pamuk yardımı ile tampon yapılırsa sivilcelerin iyileşmesi için faydalıdır.

Hanımlara Çörek otu bal ile birlikte tüketildiğinde anne sütünü artırır. Ayrıca çörek otu hanımların hayızlarını söktürür.

Çörek otu YağıÇörek otu yağını nezle olduğunuzda burnunuza birer damla damlatırsanız hem nezlenizi hem de burundan nefes alıp vermeyi sağlıklı hale kavuşturacaktır. Soğuktan kaynaklanan baş ağrılarında çörek otu yağı ile başınıza masaj yaparak ağrıyı dindirebilirsiniz. Saçlara sürülen çörek otu yağı hem kepeklenmeyi önler hem de saçları sağlıklı yapar. Çörek otu yağı buruna çekildiğinde yüz felcine karşı faydalıdır. Çörek otu yağı sedef hastalığı, sivilceler ve siğillere karşı da oldukça yararlıdır.

Ayrıca Çörek otu ; kulunç ve siyatik ağrılarına karşı etkilidir. Ağrı ve sızıyı giderir. Sabahları kuru üzümle beraber alınan bir miktar çörek otu kan yapar. Mide ve bağırsak gazlarını çözer ve hazım için fayda verir. Sirke ile kaynatılıp basura sürüldüğünde iyi gelir.

Bir miktar çörek otunu balla karıştırıp sabahları düzenli olarak bir çay kaşığı yutarsanız unutkanlığı giderir ve zihni açar.

İştah açıcı, uyarıcı, tansiyon düzenleyici ve bakteri öldürücü özellikleri de vardır.

DikkatHamileler bu bitkiyi fazla kullanmamalıdırlar.

ÇOBAN PÜSKÜLÜ

Çobanpüskülü (Stechpalme / Houx / Holly / Houx commun / Ilex aquifolium)

Çogunlukla çalı, bâzan da, 10-15 metreye kadar boyu uzayabilen bir ağaç. Yapraklar kalici, derimsi, oval, kenarları geniş disli ve dişlerin tepesi dikenlidir. Çiçekler iki evcikli olup, kurullar hâlinde bulunur. Meyvesi yuvarlak ve parlak kırmızıdir. Kuzey Afrika, Batı ve Güney Avrupa ve Batı Asya’dan Çin’e kadar olan bölgelerde yetişir. 

Türkiye’de yetiştiği yerler: Trakya ve Kuzey Anadolu. 

Kullanıldığı yerler: Ateşi düşürür, terletir ve vücuda rahatlık verir. Meyvenin iç kabuğu ökse yapımında kullanılır. Odunu çok sert, ağır ve koyu renktedir. Çok iyi cilâ tutar. Tornacılıkta, kaplamacılıkta, çark dişi yapımında kullanılır. Körpe dalları kamçı sapı yapmaya yarar. Süs bitkisi olarak da yetiştirilir. 

ÇOBAN ÇANTASI

Çobançantası  - ( Çoban kesesi / Çoban torbası / Capsella bursa pastoris )

Medik ve Çıngıldaklı Ot olarak da anılır. Düzensiz dişli yapraklar, Kara Hindiba da olduğu gibi, açılmış bir gülü andırırlar. Bitkinin boyu 40cm kadar uzayabilir. Çiçeklenme zamanı , Marttan Kasıma kadardır. Küçücük kirli beyaz çiçekleri önce bir üzüm salkımı biçimindeyken, daha sonra uzun bir meyve salkımına dönüşür. İncecik saplarının ucunda, dokunulduğunda deri hissini veren, küçük kalp biçiminde meyveler yetişir.

Çobançantası çayı, her tür kanamalarda, günde 2-3 bardak içildiğinde büyük başarılar sağlar. Bir türlü durdurulamayan yara kanamalarında, burun, mide , bağırsak , ve düzensiz döl yatağı (rahim) kanamalarında şaşırtıcı bir etkiye sahiptir. Şiddetli adet kanamalarında , alışılmış tarihten 8-10 gün önceden başlayarak , günde 2 bardak bitki çayı içilir . Bu çay, ergenlik çağındaki adet kanamalarını düzenlemek için de kullanılır . Menopoz dönemindeki her kadın , 4 hafta boyunca günde 2 bardak içmeli, 3 hafta ara verdikten sonra devre devre tekrarlamalıdır . Bebek emziren genç anneler, memeleri şiştiğinde bir süzgecin içinde buğuda pişirdikleri bitkiyi iki bez arasına yerleştirerek, kompres biçiminde uygulamalıdır. Çobançantası ve atkuyruğu eşit karışımından hazırlanan ve günde 2 bardak içilen çay da, Böbrek kanamalarında özellikle önerilir.

Çobançantası, kan dolaşımını da düzenleyen bir bitkidir ve alçak tansiyonda olduğu kadar yüksek tansiyonda da önerilir. 

Çobançantası çayı haşlanarak demlenir. Tansiyon normale dönene kadar , günde 2 bardak çay içilir. Çobançantası dölyatağı (rahim) kanamalarında da etkili bir iyileştirme gücüne sahiptir . Bu tür hastalıklarda da çay, rahatsızlık sona erdiğinde bırakılmalıdır. Bu çok değerli bitki, yüzeysel kas yapısı hastalıklarının tedavisinde çok önemli bir yardımcıdır.

Çobançantası Çayı : Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış bitki , orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür .
Buhar Kompresi : İki avuç dolusu ince kıyılmış taze bitki , içine su kaynayan bir kabın üstündeki süzgece koyulur ve kapağı kapatılır. Buğuda yumuşayan bitkiler bir bezin arasına yerleştirilerek , hasta bölgeye uygulanır . 

Turpgillerden bir çeşit yaban bitkisidir. Meyveleri torbaya benzer. Yaprakları rozet şeklinde olup, demet  görünümündedir.Çiçekleri beyazdır. Yaz aylarında toplanıp kurutulur. 

Kullanıldığı yerler: Böbrek ve kum taşlarınin düşürülmesine yardımcı olur. Ağrıları giderip, vücuda rahatlık verir. Burun kanamalarını durdurur.

ÇİTLEMBİK

Çitlembik - ( Maranta nişastasi / Arrow-root / Terpentinpistazie / Térébinthe / Terebinth tree )

Sıcak iklimlerde yetişen "Maranta" adlı kamıştan veya ona benzer başka bitkilerin köklerinden çıkarılan beyaz bir tozdur. Nişastadan daha incedir. Kokusu ve tadı yoktur.

Kullanıldığı yerler: Çocuk mamasi yapımında kullanılır. Süt çocuklarına ve nekahat dönemindeki hastalara verilir. Hastalıklardan sonra görülen halsizlikleri giderir.  

Nisan-haziran ayları arasında, yeşilimsi renkte çiçekler açan, 2-6 m yüksekliğinde, kışın yaprağını döken ağaçlar. Menengiç olarak da bilinir. Meyveleri önce kırmızımsı olup, daha sonra kahverengine döner. Ağacın dallarına yapılan yaralamalarla yahut da kendiliğinden sızmayla sakız elde edilir. Bu sakız, bal kıvamında, sarımsı veya grimsi renkli ve hoş kokulu olup menengiç sakızı adını alır. Batı Anadolu’da yabânî menengiçleri aşılamak sûretiyle antepfıstığı elde edilmektedir.

Menengiç sakızı dahilen, idrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanıldığı gibi, göğüs yumuşatıcı ve balgam söktürücü olarak da kullanılır. Meyveleri resin, uçucu yağ, palmitik, oleik, stearik asit gibi yağ asitlerini ihtivâ eder. Meyveleri idrar söktürücü etkiye sâhiptir. Gaziantep yöresinde meyveleri kavrularak menengiç kahvesi olarak kullanılır.

ÇİLEK

Çilek  - ( Kocayemiş / Fragaria / Strawberry / Fraisier / Erdbeere / Fraise )


Gülgillerden, sapları sürünge, çiçekleri beyaz bir bitkidir. Yemişi (Çilek) ilk zamanlar pembe olup, gelistikçe koyu bir renk ve güzel kokulu bir hal alır. 


Türkiye’de yetiştiği bölgeler: Ege, Marmara, Karadeniz bölgesi. 


Kullanıldığı yerler: Vücudu kuvvetlendirir. Hasta olmayi önler. Idrar söktürür. Böbrek ve mesane hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Mide ve barsak tembelligini giderir. Sinirleri kuvvetlendirir. Hasta olmayi önler. Barsak kurtlarını döker. Ateşi düşürür. Cilde tazelik ve güzellik verir. Diş taşlarını eritir. Midesi zayıf olanlar suyunu içmelidir. 


Dikkat!Bazı kimselerde alerji yapabilir

ÇİĞDEM

Çiğdem - ( Krokus / Colchique / Crocus / Lahlah / Mahmurçiçegi / Colchicum )

Toprak altında, üzeri ince veya zarimsi birkaç pul ile örtülü, bir yumru tasiyan çok senelik bir bitki. Yaprakları çimen yaprağına benzer. Çiçekler genellikle 1-3 tâne veya türüne göre daha fazla olup, mor, beyaz-pembe Sarımtrak renklerdedir. Çiçek taç yaprakları tüpsü olup, uç kısmında huni şeklinde genişlemis ve 6 parçalıdır. Meyveleri çok tohumludur. Avrupa ve Akdeniz bölgesine yayılmış, 40 civârinda türü vardır. Bunun da 20 kadari Türkiye’de bulunur. Genel olarak zehirli alkaloitler tasiyan bitkilerdir. Çigdem türlerinin bir kısmı ilkbaharda, Diğer bir kısmı ise sonbaharda çiçek açmaktadır. Çok güzel olan çiçeklerinden dolayı da bir süs bitkisidirler. Daha çok kullanılani ve tibbî olarak bilineni sonbahar veya güz çigdemi (Colchicum autumnale)dir. Bu da ağustos-ekim ayları arasında çiçek açan yumrulu bir bitkidir. Yaprakları ilkbaharda meydana gelir. Çiçekleri ise sonbaharda olup, pembemsi-mor veya beyazdır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Farklı türlerde Türkiye’nin hemen hemen her tarafinda.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısmı tohumları ve yumrusudur. Tohumlarında sâbit yağ, sakkaroz ve kolsisin isimli bir alkaloit bulunur.

Yumrularında da kolsisin, inulin, yağ, nişasta, sakkaroz bulunmaktadır. Idrar söktürür, Kabızlığı giderir. Kesinlikle tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır. Çigdem tohumu ve yumrusundan hazirlanan preparatlar uzun zamandan beri damla hastalığına karşı kullanılmaktadır. Kolsisin bir ara kansere karşı kullanilmissa da, hayvansal hücreler için çok zehirli olduğundan hâlen terk edilmistir. Kolsisinin hücre bölünmesini durdurmasi etkisinden faydalanilarak, poliploit mutasyonlar elde etmek için zirâatte kullanılmaktadır. Poliploit organizmalar genellikle normalden daha fazla olan büyüklükleri ile göze çarparlar. Bu metod sâyesinde ekonomik deger tasiyan bu bitkilerin yaprak veya meyve ürünlerini arttirmak mümkün olmaktadır.



Dikkat!

Zehirli olduğundan kesinlikle bir uzmana danışılmadan kullanılmamalıdır.

ÇİFİT OTU

Çifitotu  - ( Kokar sedef otu / Sezab / Rue )

Sedefotgillerden, çayırlarda ve hendek kenarlarında yetişen, zehirli bir bitkidir. Yaprakları geniş, çiçekleri küçük ve Sarı renklidir. Çiçekleri dalların dışına taşmış demetler halindedir. Keskin bir kokusu vardır. 

Dikkat!Zehirli olduğundan kesinlikle bir uzmana danışılmadan kullanılmamalıdır. Kullanirken kesinlikle tavsiye edilen doz aşılmamalıdır. 

Kullanıldığı yerler: Kalp çarpintilarini giderir. Mide ağrılarını dindirir. Zeytinyağı ile kavrulduktan sonra çibanin üzerine konulursa, çıbanı olgunlaştırır.

ÇIBANOTU - YAVŞANOTU

Çıbanotu( Binbiryaprak otu / Kandil çiçeği / Schafgarbe / Milliefeuille / Herbeaux charpentiers / Yarrow/ Veronica officinalis )

Yavşanotu diye de anılan çıbanotu, kuru toprağı sever. Ormanlarda, ağaçların kesilmiş olduğu yerlerde, çitlerin diplerinde, hendeklerde, yol ve orman kıyılarında yetişir. Toprağın üstünde yatan tüylü ve sürüngen sapındaki, kenarları dişli yaprakları gümüş gibi parlar. Başını yukarı doğru kaldırmış olan çiçek başağındaki çiçekler, açık mavi-menekşe rengidir. Yapraklar, dokunulduğunda, saptan kolayca ayrılırlar. Çiçeklenme zamanı Mayıstan Ağustos’ a kadardır . Üstünde çiçeklerin açmış olduğu, sap bölümü toplanır. En etkili olan bitkiler, orman kıyılarında ve meşe ağaçlarının altında yetişenleridir . 
Bu geleneksel bitki , kan temizleyici olarak çok aranır ve taze ısırgan otu yaprakları ile birlikte kullanıldığında , kronik egzamaları iyileştirir . Rahatsız edici yaşlılık kaşıntılarında , çıbanotu hararetle önerilir. Zayıf ve duyarlı kişiler , sindirimi de uyaran bitkiyi , hafif bir mide ilacı olarak rahatlıkla kullanabilirler. Mide de sümüksel salgı birikimi ve bağırsak rahatsızlıkları da onunla tedavi edilebilir. 
Ruhsal sürmenajlardan kaynaklanan sinirlilik halleri tedavisinde bitki olağanüstü iyileştirici güçlere sahiptir. Geceleri yatmadan önce içilen bir bardak bitki çayı oldukça şifalıdır. Özellikle, yoğun beyinsel çalışma yapmak zorunda olanlara , uykudan önce bu yatıştırıcı çaydan bir bardak içmelerini öneriyoruz. Bu çay belleğinizi güçlendirecek ve baş dönmelerini yok edecektir .  Unutkanlıktan şikayeti olanlar çıbanotu ve atkuyruğunu eşit oranda karıştırarak ve günde iki bardak içebilirler.
Kereviz kökü ile karıştırılarak alındığında, sinir yorgunluklarını ve melankoliyi ortadan kaldırır . Hatta mesane kumu, romatizma ve gut ile ilgili organ ağrılarını , çıbanotu büyük bir başarıyla tedavi edebilir. 

Çıbanotunun eskimiş kuru bronşiyal nezlelerde de sonuç verdiği görülecektir. 

Ciğerotu, öksürükotu yaprakları, dar yapraklı sinirli ot ve çıbanotundan eşit oranda harmanlanarak hazırlanan çay göğüs hastalıklarına karşı kullanılabilir. Bu çay, bal ile veya haşlama suyunda eritilmiş nöbet şekeri ile tatlandırılabilir .

50g hindiba kökü , 25g hindiba yaprağı , 25g asperül (inci çiçeği) , ve 50g çıbanotu harmanıyla hazırlanan çay da sarılık , karaciğer ve dalak hastalıkları için şifalıdır. Bu bitkiler ince kıyılarak iyice harman edilir. Bir bardak suya yarım tatlı kaşığı bitki katılır ve gün boyunca 2 bardak , tatlandırılmadan içilir . 
Çiçeklenme zamanında da, kronik deri hastalıklarında ve her şeyden önce egzamada önerilen, taze bitki özsuyu hazırlanabilir . Bu sudan günde yarım tatlı kaşığı alınır . 

Çıbanotunun, iltihaplı ve zor iyileşen yaraları iyileştirmedeki başarısı , eski bitki kitaplarında da önemle öne çıkarılır . özellikle baldır kemiği üstündeki inatçı yaralar için de iyileştiricidir . Yaralar , önce , bitkinin kaynama suyuyla iyice yıkanıp temizlenir . Daha sonra, gece için , taze demlenmiş çaya batırılmış bir kompres yaranın üstüne uygulanır ve yara sıcak kalacak biçimde örtülüdür. Romatizma ve gut hastası olanlar da, kendileri kolayca hazırlayabilecekleri, etkili çıbanotu tentürünü denemelidirler. Bu tentür dıştan ovarak sürülür, içten ise günde 15 damla , biraz suyla inceltilerek kullanılır . 

Her yıl, taze toplanmış çıbanotu çayını mutlaka içiniz ! Yalnızca atardamar sertliklerini azaltmakla kalmayıp , sizi daha başka rahatsızlıklardan korur ve kan temizleyici etkisi sayesinde , bedeninize yepyeni bir esneklik kazandırır . 

Çıbanotu Çayı : Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış bitki , orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır , 10 dakika demlendikten sonra süzülür . 

Bitki özsuyu : Çiçek salkımlarının sapları yıkanıp, kurumadan mutfak robotu ile sıkılır . Elde edilen özsu küçük şişelere koyularak buzdolabında saklanır . 

Bitki tentürü : Iki avuç dolusu , ince kıyılmış çiçekli bitkinin üstüne 1 litre konyak eklenir . Konyak bitkilerin üstüne çıkmalıdır. Tentür şişesi , arada bir çalkalanarak, 14 gün boyunca güneşte veya sıcak bir ortamda bekletilir ve süre sonunda süzülerek, koyu renkli şişelere aktarılır . Serin bir ortamda saklanmalıdır.

ÇEMEN

Çemen( Wärmflasche / Fenugrec / Fenugreek / Buy otu ) 

Nisan-haziran aylarında, sarımsı-beyaz renkli çiçekler açan 20-40 cm yüksekliginde, bir senelik, otsu bir bitki. Buy otu, hulbe otu olarak da bilinmektedir. Gövdeleri dik, silindir biçiminde, içi bos ve oldukça dallidir. yaprakları saplı ve 3 yaprakçıklıdır.

Çiçekler teker teker veya 2 tânesi bir arada olmak üzere bir yaprağın koltuğundan çıkar. Meyveleri düz veya az çok kivrilmis olup, fasulye meyvesine benzer. Içinde esmer-Sarı veya kırmızımsı 6-20 tohum taşır. 

Türkiye’de yetiştiği yerler: Trakya, Marmara, Orta, Güney ve Güneydogu Anadolu. 

Kullanıldığı yerler: Kullanılan kısımları tohumlarıdır. Olgun meyveler toplanır, güneşte kurutulduktan sonra, sopa ile dövülerek tohumlar meyvelerden dışarı çıkarilir. Tohumlarında müsilaj, uçucu yağ ve sâbit yağ, alkaloit, kolin, rutin gibi maddeler vardır. Eski devirlerde Asya memleketlerinde sehvet arttırıcı ve harplerde cesâret verici olarak çok kullanılırdi. Bugün tasidigi müsilajdan dolayı, yumuşatıcı ve balgam söktürücü olarak kullanılmaktadır. Kuvvet verici ve istah açici olarak, raşitizm, diabet, tüberküloz ve kansizliklarda da kullanılmaktadır. Unu, pastirmanin üzerini örten ve "çemen" ismi verilen karışimi (Bu karışim Sarımsak, kırmızı biber ve çemen tohumu unundan ibârettir.) hazirlamak için kullanılır. 

ÇAY

Çay

Toplum olarak bütün toplantı ve dinlenme zamanlarımızın vazgeçilmez içeceği çay aynı zamanda ilaç olarak ta kullanılır. Içinde bulunan kafeinin uyarıcı özelliği sebebiyle uyku kaçırır. Gece geç saatlere kadar oturmak isteyenler akşam yemeğinden bir kaç saat sonra üç dört bardak biraz demli çay içerlerse istediklerine kavuşabilirler

Damar SertliğiTaze olarak demlenip hemen tüketildiğinde çayın, damar sertliğine iyi geldiği bilinmektedir. 

Kemik ErimesiKemik erimesi hastalığında (osteoporoz ) son yapılan araştırmalarda günde içilen üç dört bardak yeni demlenmiş bakır renginde çayın kemik erimesine karşı iyi geldiği tespit edilmiştir. Bu hastalığın tedavisinde uygun zamanlarda ve uygun demle içilen çay tavsiye edilmiştir. Ancak unutmayın çay içmek için en uygun zaman yemeklerden en az iki saat sonrasıdır. 

Gözler için ÇayGözlerinizde arpacık çıktıysa veya herhangi bir sebeple gözünüz kızardıysa bayat çay ve bir parça pamukla gözünüze kompres yaparsanız kısa sürede kızarıklığın geçtiğini göreceksiniz. 

Ayrıca ; çay hafif yanıklarda kompres yapılarak kullanılır. 

Bayatlamadan tüketilen çay kalbinizi de korur.

İçinde bulunan tein maddesinin sinirleri yatıştırıcı özelliği vardır. Kendinizi asabi hissettiğinizde veya sıkıntılı olduğunuz zamanlarda çay demleyin ve fazla bekletmeden için.

Unutmayın iyi bir çay içmek istiyorsanız veya kendinizi çay tiryakisi olarak görüyorsanız bilin ki çay demlemek için en ideal demlik hakiki porselen demliktir.

Çay DemleyelimÇay suyunu en fazla 10 (on) saniye kadar kaynatın. Asla fazla değil. Beklemeden hemen çayınızı demleyin. Ve demlediğiniz çayı 15 dakika içinde tüketmeye bakın.

Yeşil çay: Çin çayı olarak da bilinen yeşil çayın sahip olduğu vitaminler açışından siyah çaya oranla daha değerli olduğu yönünde uzmanlar hemfikirdirler.

Yeşil Çay Hapı: Amerikalı bilim adamlarının yaptıkları araştırmalar sonucunda içinde bulunan extract maddesi nedeniyle kanser tümörlerini oluşmadan yok ettiği ileri sürülerek hap şeklinde piyasaya verildi. 500 miligramlık kapsüller halinde satılan yeşil çay hapları yemekle birlikte günde bir veya iki kapsül alınabiliyor. Yeşil çayın halen Amerika’da ünlü Maya Kliniğinde kan kanseri hastalarına verildiği biliniyor.

ÇAM FISTIĞI

Çamfıstığı  - ( Pinus pinea )  

Çam kozalaklarinin içinden çıkartilir. Kuvvetli bir besindir. Günde 2 çorba kaşığından fazla yenmemelidir.

Kullanıldığı yerler: Bronşit, verem ve akciger hastalıklarının çabuk iyilesmesine yardımcı olur. Afrodizyak (Cinsel istekleri artırıcı) özelliği vardır.

ÇAKAL ERİGİ

Çakalerigi - ( Pflaume / Prune / Plum ) 

Gülgillerden, Nisan-Mayıs ayları arasında, beyaz renkli çiçekler açan, 1-3 m yüksekliginde, dikenli bir ağaçtır. Ormanlarda, çit kenarlarında ve kirlarda rastlanir. Gövdeleri silindirik, kabugu koyu gri renkli ve çok sık dallıdır. Küçük dalların ucu dikenlidir. Çiçekleri beyaz renklidir. Meyveleri sonbahar veya kışa doğru olgunlaşan mâvimsi siyah renkli,   küremsi şekilli ve eksi lezzetlidir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Marmara, Ege ve Karadeniz bölgesi.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısmı, çiçekleri ve Kurutulmuş meyveleridir. Çiçekler kuru bir havada toplanır ve derhal kurutulur. Çiçekleri hafif müleyyin ve kan temizleyicidir. Meyvelerinde şekerler ve organik asitler vardır. Ishali keser. Mide ve barsakların düzenli çalışmasını saglar. Terletir ve vücudda biriken zararlı maddelerin atilmasini saglar. Boğaz ve bademcik iltihabini giderir. Anne sütünü artırır.

CİVANPERÇEMİ

Civanperçemi  ( Binbiryaprak otu / Kandilçiçegi  / Schafgarbe / Milliefeuille / Herbeaux charpentiers / Yarrow) 

Haziran-eylül aylarında, beyaz veya pembemsi renkli çiçekler açan, yol kenarlarında, tarlalarda ve kurak topraklarda yetişen 20-100 cm yüksekliginde, kokulu, çok senelik ve otsu bir bitki. Binbiryaprak otu veya kandilçiçegi olarak da anilmaktadır. Gövdeleri dik, dalsiz ve yumuşak tüylüdür. Yaprakları sapsız ve koyu yeşil renklidir. Çiçekleri, küçük tepecik (kapitulum) halinde bir araya toplanmis olup, yalanci bir semsiye durumunu meydana getirirler. Bu kapitilumun dis tarafinda 5-6 tane dil şeklinde beyaz renkli Dişi çiçekleri, orta kısmında ise tüp şeklinde, kirli-beyaz renkli erdişi çiçekleri vardır. Meyveleri gri renkli ve tüysüzdür.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Kuzey ve Dogu Anadolu.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısmı, yaprakli ve çiçekli dallarıdir. Dallar ve çiçekler henüz tamamen açilmadan toplanır ve gölgede kurutulur. Bitkinin bu kısımları uçucu yağ, sabit yağ ve acı glikozit maddelerini ihtiva ederler. Kuvvet verici, uyarici, idrar ve gaz söktürücüdür. Içerisindeki Sincolden dolayı antiseptik, balgam söktürücü ve midevidir. Yara iyi edici bir özelliği vardır. Basurda sulu hulasasi fitil halinde verilir. Memleketimizde 20 kadar binbiryaprak otu türü tespit edilmistir. Bunlarin ekserisi halk arasında yukarıdaki tür gibi kullanılmaktadır.

Civanperçemi sinirleri güçlendirir, kimyasal değişimleri hızlandırır. Gözenekleri açıp toksinlerin dışarı atılmasını, kanın temizlenmesini sağlar. Bu özellikleri ile civanperçemi, soğuk algınlığı ve benzeri hastalıklara iyi gelir.

Yirmi dört Saatte SağlıkÜşütme başlangıcında civanperçemi içildiğinde bir günde insanı tekrar sağlığına kavuşturabilir. Aynı zamanda idrar söktürücüdür.

Dezenfekten Olarak CivanperçemiDıştan kullanıldığında civanperçemi bölgesel uyuşturucu ve dezenfekten edici yerine geçer. Bir böcek ya da sivrisinek sokmasında civanperçeminin yaprağı, ağızda çiğnenip hasar gören yere konulursa acı ve kaşınma duygusunun kısa sürede kaybolduğu görülür. Aynı yöntemle ani olarak yakalandığınız diş ağrılarından da kurtulabilirsiniz.

Bilinen hiç bir yan etkisi olmayan civanperçemi genel menopoz sıkıntıları, kadınların muayyen gün rahatsızlıkları, zona çıbanları. iltihaplı yaralar ve çocuklarda yatağa işemelerde oldukça yararlıdır.

Böbrek RahatsızlıklarınaKurutulmuş civanperçeminden, bir litre kaynar suya 20 gr. koyup 15 dakika süreyle demlemeye bırakın. Bu çaydan günde iki büyük fincan ya da yemek arası saatlerde günde üç bardak içerseniz böbrek ve mesane rahatsızlıklarınıza iyi geldiğini göreceksiniz.

Cildinizde Bozukluk Var mı?Bir çay bardağı sıcak suya bir tatlı kaşığı civanperçemini koyup 20 dakika demledikten sonra süzün. Uyumadan hemen önce temizlenmiş cildinize pamukla sürün, kurusun; bir kez daha sürüp yatın. Eğer cildinizde çöküntüler varsa zamanla düzeldiğini göreceksiniz.

Egzama içinBir avuç civanperçemini dört bardak suyla kaynatıp egzama bulunan yerleri bu su ile yıkayın.

CİĞEROTU

Ciğerotu( Pulmonaria officinalis ) 

Hodangiller familyasından, 10-15 cm boyunda, uzun ömürlü otsu bur bitkidir. Çiçekleri önce kırmızımtıraktir. Sonra mor ve mavimsi bir renk alır. Gövdesi dik ve tüylüdür. Tanen, müsilaj, şekerler, reçine ve sabit yağ içerir. Tedavi için yaprakları kullanılır.

Kullanıldığı yerler: Göğsü yumsatir. Öksürügü keser. Akciger hastalıklarında faydalıdır. İdrar söktürür.

CEVİZ

Ceviz

Mayıs ve haziran ayında çiçek açan ceviz ağacı bünyesinde yağ, tuz, albümin, karbonhidratlar, gümüş iyonu, sodyum, potasyum, B1, B2, B3, B6 ve E vitamini barındırır.

Bakımlı Saçlar: Badem yağı, çörek otu ve ceviz yağını aynı oranlarda karıştırın ve haftada bir kez bu karışımla saç diplerinize masaj yapıp yarım saat kadar bekletin. Daha sonra doğal bir sabunla yıkayıp durulayın. Saçlarınızın hiç olmadığı kadar parlak, canlı ve kuvvetli olduğunu göreceksiniz.

İçi Başkalarının OlsunBırakın cevizin içini başkaları yesin, hiç önemli değil. Ama siz de bu arada boş durmayın ve cevizin kırılan kabuklarını toplayıp muhafaza edin. Siz bu ceviz kabuklarıyla kendinize bir çay demleyeceksiniz. Kayserinin bazı yörelerinde kullanılır. 

Kanınız TemizlensinBunun için bir miktar ceviz yaprağını ve kekiği beraberce kaynatın. Balla tatlandırarak içeceğiniz bu karışım iyi bir kan temizleyicidir. Aynı zamanda kansızlık şikayeti olanlara da ceviz iyi bir şifa kaynağıdır. Yine yukarıda tarif edilen karışımı hazırlayarak haftada birkaç kez içiniz.

Ceviz YapraklarıEklem ağrılarında ceviz yapraklarından yararlanabilirsiniz. Ayrıca ceviz yaprakları evinizin muhtelif yerlerine koyulursa sinek ve böcekleri o bölgelerden uzak tutmaya yarar. Gırtlak, diş etleri ve boğaz hastalıklarında gargara yapılarak veya ağız çalkalanarak kullanılmalıdır. Tabi ki yapraklarının suyunu kullanacaksınız.

SivilcelerdeCevizin dışındaki yeşil kabuklarının suyunu çıkartın ve sivilceli yerle bu sudan sürünüz. Rivayet olunur ki birkaç günde sivilceler iyileşecektir.

DikkatAteşli mizacı olan kişilere ceviz zararlıdır. Baş ağrısı yapar. Ayrıca ceviz ciğere, mideye ve dimağa kuvvet verip ağız kokusunu da giderir. Basur için faydalı olduğu rivayet edilmekte ve bunun için balla karıştırılarak yenilmesi tavsiye edilmektedir.

Diğer EtkileriAromatik kokulu yaprakları kabızlığa, iştahsızlığa, kan temizlenmesine ve hazımsızlığa karşı yararlıdır.

Dıştan Kullanım: Ceviz yapraklarının suyu banyo suyuna ilave edilirse kemiklerdeki zafiyetlere karşı yararlıdır. El ve ayak tırnaklarındaki iltihaplarda, egzamalarda, apselerde, hanımların akıntılarında dıştan kullanımı çok olumlu sonuçlar verir.

Saç DökülmelerindeSaç bakım reçetemizden sonra bir de saç dökülmesi şikayeti olanlar için önerimiz olacak; eğer ceviz yapraklarını banyo suyuna karıştırıp yıkanırsanız saç dökülmenizi önler. Bunun için başa banyo suyu ile çok iyi masaj yapmak gerekir. 

Demleme YöntemiIki büyük taze veya kuru ceviz yaprağının bir litre suda demlenmesiyle hazırlanır. Kurt ve solucan düşürücü olarak günde iki fincan içilmelidir.

Kanamalara ve hemoroite karşı lavman biçiminde dıştan kullanmak üzere iki avuç başak bir litre suda demlendirilerek kullanılır.

İki avuç taze veya kuru ceviz kabuğunun bir litre su ile kaynatılmasıyla hazırlanan sıvı, kurt düşürücü olarak günde iki fincan içimi kullanılmalıdır.

Raşitizm içinRaşitizme, şeker hastalığına, lenf hastalığına karşı sekiz-on yaprak ceviz kabuğu bir litre suda kaynatılır ve günde iki çay bardağı içilir.

Banyo, kompres ve losyon için 15 adet yaprak bir litre suda kaynatılarak dıştan kullanılır.

Toz HalindeGüçlendirici, mikrop öldürücü ve yara kapatıcı olarak iki kahve kaşığı ceviz kabuğu tozu herhangi bir çay çeşidinin içinde demlenirken atılıp günde iki fincan kadar içilir.

Ayrıca dört kahve kaşığı ceviz kabuğu tozu kaynatılmış civan perçemi ya da öküz gözüne katılıp losyon ya da kompres şeklinde haricen kullanılır.

CENTİYANE - YILAN OTU

Centiyane - ( Centiyana / Yılan otu / Eşek turpu / Gentina lutea / Gentina radıx )

Doğu Karadeniz Bölgesi ve Uludağ’da yetişen, 1 metre kadar yüksekliğinde, geniş yapraklı, kalın köklü bir bitkidir. Kökü acıdır. İçi Sarı, dışı esmerdir. Kökü şifalıdır. Sarı ve mavi türü vardır.
İştah artırır, hazmı kolaylaştırır, ateşi düşürür, vücuda kuvvet verir, mide zafiyeti ve ekşimelerini giderir. Kansızlıkta da faydalıdır 

BROKOLİ

Brokoli

Yaklaşık 30 yıldır yurt dışında ve yurt içinde araştırmalar yapan Prof. Dr. Ibrahim Adnan Saracoğlu Brokoli'nin prostat ve üriner sistem hastalıklarının tedavisinde kullanılabileceğini savunuyor. Tıbbın gücüne inanan ve bu gücün yeni buluşlarla güçlenip, insanlığa yeni hizmetlerle gelineceğini bilen bir düşünceyle Brokoli araştırmalarına başlayan Saracoğlu 11 yıldır üzerinde çalıştığı Brokoli gerçeğine kendisini bitkilerin şifalı gücüne inanması ve Avrupa’da bu tür çalışmalara daha fazla önem verilmesinin ulaştırdığını vurguluyor. Prof. Dr. İbrahim Adnan Saracoğlu’nun Ingilizce ve Almanca olarak  yayınlanan aşağıda özetini alıntıladığımız makalesini konuyla ilgilenenleri aydınlatacağı düşüncesindeyiz
  
Brokoli Gerçeği: İyi huylu prostat büyümesi (BPH), prostatitis (prostat) ve kronik idrar yolları enfeksiyonu, bugün dünya insanlarının (1.350.000.000) büyük bir problemidir. 

Böylesine bir problemin kimyasal (ilaç) yöntemleriyle veya ameliyat yaklaşımıyla çözülenemeyeceği inancında değilim. Bu yöntemlerin yetersiz veya etkisiz kaldığı durumlarda Brokoliyi mutfağımızdan sağlığımıza taşımayı amaçladım. Brokoli üzerine araştırmalarımı bazı televizyon kanallarında ve yazılı basında açıkladım. Insanların bu konuya sahip çıkacağını ve pek çoğunun şifa bulacağını bilmekteyim. Görsel ve yazılı medya insanların hayatının bir parçası olmuştur. Ben 11 yıllık çalışmamı açıklarken bunun laboratuarlardan ve üniversitelerden insanlara ne kadar ulaşacağından endişeliyim. Bu düşüncelerime ve bilimsel görüşlerime sahip çıkan Almanya ve Amerika , Medikal Forumlarında Brokoli tedavisi üzerine Web sayfası açarak kendilerine yardımcı olmamı talep etmişlerdir. Bu taleplerini gerek bilim adına gerekse de insanlığa hizmet adına kabul ettim. Almanya Medikal Forumda ve Amerikada Prostatitis Foundation Forumda adıma Web sayfası açıldı. Dünyada, brokoliyi prostat tedavisinde ilk uygulayan bir bilim adamı olarak ülkem adına gurur duymaktayım.

Brokoli ülkemize son bir kaç yıldan beri girmiş bir sebzedir. Roma imparatorluğu döneminde esas yetiştirildiği bölgelerden bir tanesi de Akdeniz sahilleri idi. Özellikle Amerika ve Avrupa’da en çok tüketilen sebzeler arasındadır. Amerika’da brokoli tabletleri satılmaktadır. Ancak, bu tabletler Prostat şikayetlerine karşı etkin değildir. Bu tabletler, 3-4 günlük brokoli tohumlarının filizlerinden elde edilmektedir. Brokoli sebzesinden elde edilmemektedir. 

Brokoli her insanın mutfağından sağlığına taşıyabileceği ve hazırlanması en kolay sebzelerden biridir. Brokoli içerdiği maddeler açısından insan sağlığı üzerinde çok faydalıdır. Vitamin değerleri açısından; A,E ve C vitaminlerini içermektedir. Içerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir özelliğe sahiptir. Antibiyotik özelliğe sahip olan brokoli ,  bu yönüyle prostatitis'e (prostat enfeksiyonu) karşı çok etkindir. Hiç bir antibiyotik yoktur ki bağışıklık sistemimizi zayıflatmasın. Işte brokolinin önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır; aynı zamanda hem bağışıklık sistemimizi güçlendirmekte hemde antibiotik vazifesi görmektedir. 

Brokoli , meme, prostat, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı güçlü bir koruyucudur. Amerikada özellikle bu kanser türlerine karşı brokolinin içerdiği bazı maddeler (sulforafen vs) zenginleştirilerek kanser tedavisinde başarı ile kullanılmaktadır. Brokoli içerdiği bazı indol ve indol türevleri (bitkisel hormonlar) açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Bu sayede vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe sahiptir. Yine Amerika’da bazı klinikler menopoz dönemindeki bayanlar için östrogen hormonunun düzenli çalışması için brokolideki bitkisel hormonlardan yararlanmaktadırlar.

Brokolinin kendine özgü olan selülozik yapısı (lifli yapı) bağırsaklarda oluşan toksinlerin (toksin atıcı) uzaklaştırılmasında ve alınmış olan ağır metallerin emilmesinde büyük rol oynamaktadır. Brokolinin bu lifli yapısı dışkının düzenli bir şekilde dışarı atılmasını sağlar. Kabızlığı önleyicidir. Bugün dünyada üzerinde en çok araştırma yapılan sebzelerde ;  beyaz lahana, turp, domates, brokoli ve havuç en ön sırayı almaktadır.

Brokolinin GücüBrokoli, prostatitis, iyi huylu prostat büyümesi (BPH) ve  idrar yolları enfeksiyonuna karşı önleyici ve tedavi edici güce sahiptir. Brokolinin şifalı gücünden istifade edebilmek için mutlaka kullanma şekline uymak zorundayız. Kullanma şekli bir KÜR olarak yapılmalıdır. Aksi taktirde haftada bir kaç defa tüketmenin sadece besin değerleri açısından faydası vardır.

Sebze olarak Brokoli ; A, C, E ve Karotin vitaminleri bakımından oldukça zengindir . Demir, selen, bakır ve potasyum kaynağıdır. Brokoli, klinik deneylerle (Almanca , Ingilizce ) kanıtlanmış özellikle prostat ve meme kanserine karşı etkin 5 farklı koruyucu madde içermektedir. Bunlardan en güçlü olanı sulforafen dir. Prostat rahatsızlıklarının kansere dönüşmesinde brokoli güçlü bir önleyicidir. Bu görevini içerdiği myrosinaz enzimi yardımıyla sağlamaktadır. Brokoli indol bakımından oldukça zengindir. Indoller bitkisel hormonlardır. Brokolide bulunan bazı indollerin özelliği , hormon dengesini sağlamaktır. Meme kanserinin oluşumunda hormon dengesizliğinin rol oynadığı gerçeği klinik deneylerle kanıtlanmıştır. Brokoli bağışıklık sistemimizi güçlendiren  5  etkin madde içermektedir. Brokoli bununla da kalmayıp aynı zamanda antioksidan dır. Yani hücre zarlarına (membran) ve hücre DNA sına zarar veren serbest radıkalleri nötralize (zararsız hale getirmek) etmektedir. Hücre DNA sını bozabilen serbest radıkaller bu özelliklerinden dolayı kanserojendirler. Brokoliye antioksidan olma özelliğini kazandıran quercetin ve kaempherol maddelerini içermesidir. Quercetin, Prostatitis tedavisinde kullanılan ve bitkilerden elde edilen bir maddedir. Brokoli lifli bir yapıya sahip olduğundan, bağırsaklardaki ağır metalleri, safra asidi fazlasını sünger gibi emerek oldukça hızlı bir biçimde dışarıya atılmasını sağlar. Brokoli , bu özelliğinden dolayı hem toksin atıcı hem de bağırsak sistemini düzenleyicidir.

Çimlenmiş Brokoli Tohumları: Çimlendirilmiş Brokoli tohumları   sebze olarak kullanılan Brokoliye göre ; ortalama 50 kat daha fazla sulforafen içerirler ve Sulforafen Phase II enzimlerini aktive ederek kansere, mutasyona ve serbest radıkallere karşı harekete geçirirler. Amerikada, çimlendirilmiş Brokoli filizlerinden (broccoli sprouts) tabletler yapılmakta ve  satılmaktadır.

Prostatitis (Prostat Enfeksiyonu) : Prostat enfeksiyonunun iki şekli olduğu tıp otoriteleri tarafından savunulmaktadır. Bunlardan birincisi bakteriyel Prostatitis (bakteriyel prostat enfeksiyonu), ikincisi ise non-bakteriyel prostatitis (bakteriyel olmayan prostat enfeksiyonu) dur. 1998 yılında bir grup Amerikalı ve Kanadalı bilim adamı , 1 Aralık 1998 tarihinde Journal of infectious Urology dergisinde yayınladıkları makale de bakteriyel olmayan prostat enfeksiyonunun gerçekte bakteriyel prostat enfeksiyonu olduğunu kanıtlamışlardır. Bakteriyel-Biyofilm teorisi ile açıkladıkları bu prostat enfeksiyonunu tedavi etmek daha da zor görünmektedir. Genel olarak prostat enfeksiyonunu Antibiyotiklerle tedavi etmek çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bunun nedeni de antibiyotiklerin , prostatın içine kadar girememesidir. Genel olarak bir enfeksiyonun başarı ile tedavi edilebilmesi için bağışıklık sisteminin de güçlü olması veya güçlendirilmesi gerekmektedir.

Prostatis de Brokolinin FonksiyonuBrokoli aynı anda iki özellik birden göstermektedir. Birincisi bağışıklık sistemini güçlendirmesi, ikincisi ise antibiyotik (anti-inflammatory effects of antibiotics)) özelliğe sahip olmasıdır . Güçlü bir bağışıklık sistemi enfeksiyonlara karşı daha güçlü demektir. Halbuki antibiyotikler bağışıklık sistemimizi zayıflatırlar. Bu nedenle antibiyotik kullananlar beraberinde çoğu kez vitamin alarak veya sağlıklı ve dengeli beslenerek bağışıklık sistemilerini güçlendirmeye çalışırlar. Ancak, alınan antibiyotiklerin çoğu bağırsak florasını etkilediklerinden, vitaminlerin, kofaktörlerin, minerallerin ve besinlerden gelen bazı etkin maddelerin emilmesine engel olabilmektedirler. Brokoli giriş kısmında bahsedildiği gibi bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve içerdiği pseudoantibiyotik özellikli etkin maddelerle prostatitis' e karşı etkin rol oynamaktadır.

İyi huylu Prostat büyümesi (Benigne ProstateHyperPlasie) = BPH : Genel olarak prostat , 40-50 yaşları arasındaki erkeklerin % 43 'ünde görülmekte, 50 yaş ve yukarısında %60 lara kadar çıkmaktadır. Dünya sağlık teşkilatının verilerine göre 185.000.000 erkek bu rahatsızlıktan şikayet etmektedir. Prostat büyümesin sebebi olarak bir çok teori öne sürülmektedir. Bunlardan en önemli iki tanesi beslenme ve hormonal düzenle ilgilidir. Beslenme her ne kadar önemli bir sav ise de, Testosteron hormonunun bu rahatsızlığa neden olduğu teorisi ağırlık kazanmaktadır. Erkeklerin testişlerinde (haya) oluşan Testosteron hormonu (TH),  belirli yaşlardan sonra prostat bezine (kestanecik) ulaşamamaktadır. Prostatı bezinin salgılama görevini yapabilmesi için TH 'na ihtiyacı vardır. TH 'nun prostat bezine ulaşamaması sonucunda prostat bezi büyümeye başlamaktadır. Bu büyüme sonucunda prostat bezi  idrar kanallarına baskı oluşturarak belirli şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bunlar ; sık sık idrara çıkma (geceleri dahil), idrarını tutamama, idrar yaparken zorlanma  idrar yaparken  çatallanma, idrar yaparken yanma, idrar torbasını tamamen boşaltamama (miksiyon), idrar yaptıktan sonra damlama gibi şikayetlerdir. Bu şikayetler doğrultusunda idrar kesesi her defasında tam boşalamadığından bakteriyel enfeksiyonlara da neden olabilmektedir. Bunun sonucunda da idrar yolları enfeksiyonları bu rahatsızlığa paralel olarak gelişmektedir. Prostat büyümesinin neden olduğu olumsuz etkilerden bir tanesi de erkekte cinsel isteksizliğe ve iktidarsızlığa neden olmasıdır. Cinsel isteksizlik, Prostatitis hastalarında da ortak bir olgudur.

BPH de Brokolinin fonksiyonu Brokoli, içerdiği bazı indol derivatları ve mediyatörler vasıtasıyla biyosentez mekanizmasını harekete geçirerek Testosteron Hormonunun Prostata ulaşmasını sağlamaktadır. Böylece Prostat normal salgılama fonksiyonlarını yavaş yavaş yerine getirmeye başlamaktadır. 21 günlük Brokoli Kürü neticesinde BPH (Iyi huylu prostat) hastaları daha 2-3 gün içerisinde idrara bağlı şikayetlerinin nasıl azaldığını görebilmektedirler. Brokoli Kürünü yapan erkeklerin hemen hemen hepsi cinsel isteksizliklerinin önemli ölçüde ortadan kalktığını söylemektedirler. Tabi ki hastalığın seyrine göre 21 günlük başlangıç kürü yeterli olmayabilir. Uzun yıllardır iyi huylu prostat büyümesi rahatsızlığı olanlar ( 6-7 yıl) bir kaç ay sonra şikayetlerinin tekrar başladığını göreceklerdir. Bu durumda sadece bir haftalık Brokoli Kürü nün uygulanması yeterli olabilmektedir. Kısaca her BPH hastası kendisini bilir. Iyi huylu Prostat büyümesine yeni yakalanmış olanlar 21 günlük Brokoli Kürü ile enaz 10 - 11 ay rahat edebilmektedirler. Daha sonra bir haftalık kür ile tekrar uzun zaman rahat edebilmektedirler.

Prostatitis ve BPH hastalarının, kür boyunca kesinlikle acı biber, alkol ve kahve tüketmemeye (nescafe ve türk kahvesi) ve de hayvansal yağlardan uzak durmaya özen göstermeleri gerekmektedir. Beslenmede BPH ya neden olan etkenlerin başında hayvansal yağlar gelmektedir. BPH hastalarının genelde gün boyu bol su tüketmeleri hekimlerin önerileri arasındadır.

Hazırlanması ve KullanılmasıBu yardımcı tedavi şekline başlamadan önce mutlaka bir hekime gittiğinizi kabul ediyorum. Kesinlikle bir hekime gitmeden prostat şikayetlerine iyi geliyormuş düşüncesiyle hareket ederek, brokoli kür tedavisini uygulamayınız. Mutlaka hekime gidiniz ve teşhisinizi koydurunuz. Eğer konulan teşhis;  Prostatitis veya BPH ( iyi huylu Prostat büyümesi) veya idrar yolları enfeksiyonu ise bu taktirde brokoli kür tedavisini çekinmeden bir yardımcı tedavi olarak uygulaya bilirsiniz. Brokoli'nin yan tesiri yoktur ve ilaçlarla da etkileşmesi söz konusu değildir. Ancak brokoliye karşı alerjisi olanların bu tedaviyi uygulamamaları gerekir. Genel bir kural olmamakla beraber, süte karşı alerjisi olanların % 25 oranındada brokoliye karşıda alerjileri olduğu gözlenmiştir. Hekiminizin size verdiği ilaçları alarak, Brokoli tedavisini de bir yardımcı ve önleyici tedavi  olarak uygulayabilirsiniz.

Brokoliyi pazarlarda , manavlarda ve bazı süper marketlerde taze veya dondurulmuş olarak bulabilirsiniz. Brokoliyi alırken taze ve sararmamış olduğuna dikkat ediniz. Eğer Brokoloyi fazla miktarda aldıysanız, 250 gramlık porsiyonlar halinde yıkamadan mutlaka buzdolabınızın buzluk kısmında saklayınız. Günlük ihtiyacınızı hergün buzluktan alıp, yıkayıp hazırlayınız.

Bitkinin hem odunsu saplarını hem de çiçekli bölümlerini kullanabilirsiniz . En az 250 gr , en fazla 500 gr brokoli 1 litre suyla ağzı kapalı bir kapta 5 dakika kaynatılır (1 lt su için 250 gr.dan fazla kullanılan brokolinin etkisi artar fakat 500 gr.dan fazlası da gerekmez ) Süzülüp bir başka kaba alınan brokoli suyunun yarısı sabahları aç karnına Diğer yarısı da aksamları yine aç karnına ılık veya soğuk olarak içilmelidir. Hazırlanan 1 lt su aynı gün tüketilmeli ve ertesi gün için yenisi hazırlanmalıdır .Brokoli suyu içildikten sonraki 20 dakika boyunca su hariç hiç bir şey yenilip içilmemelidir . Pişirdiğiniz brokoliyi de öğleyin yemeğinizin yanında salata olarak yenmelidir. Bu uygulama 1 hafta boyunca her gün yapılcaktır . Her 7 günden sonra 3 günlük bir ara verilmelidir . Bu işleme 3 defa (3 'er günlük aralar hariç 21 gün) devam edilmelidir.

BERGAMOT

Bergamot - ( Bergamot Orange / Bergamote / Bergamot / Citrus Bergamia )

Ortalama 4 m boyunda bir ağaç olan bergamotun asıl vatanı batı Hindistan’dır. Yaprakları uzun ve koyu yeşil, çiçekleri beyaz ve küçük, meyveleri küre veya armut biçiminde, 5-7 cm çapında etli kısmı ekşi lezzetli, kabuk kısmı limon sarısı rengindedir. Eskiden Antalya bölgesinde geniş çapta yetiştirilmekteydi. Zamanla bu bölgede Bergamotun yerini diğer turunçgiller aldı. Bununla beraber halen Antalya civarında bu tür az miktarda bulunmakta ve meyvelerinden reçel yapılmaktadır. Bergamot esansının sanayideki önemi sebebiyle yer yer tekrar yetiştirilmeye başlanmıştır.

Kullanıldığı yerler: Meyve kabukları sıkılarak bergamot esansı elde edilir. Yeşilimsi Sarı renkli, hoş kokulu ve acı lezzetli bir sıvıdır. Parfümeri (ıtriyat) sanayiinde kullanılmaktadır. Usaresinden kalsiyum sitrat ve sitrik asit elde edilir. Koku vermesi için bazen çaylara da karıştırılır. Ayrıca çeşitli yörelerimizde reçeli yapılarak Kışın yenilir.

BEHMEN

Behmen( Kavza kökü / Centaurea behen / Parsnip / Panais )

Turpa benzer otsu bir bitkidir. 20 Ocak ile 20 Şubat arasında çiçek açar. Çiçeğinin rengine göre, Kızılbehmen ve Akbehmen adlarında iki türü vardır. 
Kullanım Yeri: Basur memelerinden doğan şikayetlerde kullanılır.

BANOTU

Banotu( Bilsenkraut / Jusquame / Herbane / Konca / Bangootu / Hyoscyamus niger )
  
Gavurhaşhaşı adıyla da anılan banotu yumuşak tüylü, otsu bir bitkidir. Yaprakları yumuşak, saplı veya sapsızdır. Çiçekleri sapsız veya kısa saplıdır. Taç yaprakları alt tarafta tüp şeklinde, üst tarafta biraz eğri olarak genişlemiş ve yayılmış olup, tepede beş lopludur. Meyve çok tohumlu ve bir kapakla açılıp tohumlarını saçan bir kapsüldür. Hemen hemen her yöremizde, tarla ve yol kenarlarında bu bitkiye rastlanabilir.  Ülkemizde bilinen altı tür banotu yetişir, ancak bu türlerden yalnız Hyoscyamus niger (Siyah banotu) ile H.muticus (Mısır banotu) tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Mısır banotu ülkemizde Malatya civarında bulunur. Özellikle alkaloit endüstrisi için önemlidir. Siyah banotu hemen hemen bütün Anadolu ve Trakya’da bulunur. Tıbbi amaçlar için kullanılır.

Hyoscyamus niger (Siyah banotu): Mayıs-eylül ayları arasında sarımsı renkli çiçekler açan, 30-80 cm boylarında, 2 senelik, otsu ve özel kokulu bir bitkidir. Gövdeleri dik, basit veya dallanmış ve yapışkan tüylüdür. Yaprakları, donuk yeşil renkli, kenarları girintilidir. Çiçekler çok kısa saplıdır. Çanak yaprakları tüp şeklinde, üzeri damarlıdır. Taç yaprakları huni şeklinde, beş parçalı, kirli sarı renkli ve mor damarlıdır. Meyveleri çanak yapraklar tarafından sarılan, kapak ile açılan bir kapsüldür. Bu kapsül içinde gri esmer renkli, oval veya böbrek şeklinde, üzerinde küçük çukurcuklar bulunan çok miktarda tohum bulunur.

Kullanıldığı yerlerBitkinin yaprakları, kökü ve tohumları tedavi amacıyla kullanılır. Yapraklar, bitki çiçekli iken toplanır ve kurutulur. Tohumlar tamamen olgunlaştıktan sonra alınır, güneşte veya daha iyisi 40-50 derecelik fırınlarda kurutulur. Yaprak, tohum ve bilhassa köklerde alkaloitler bulunmaktadır. Kuvvetli bir uyuşturucu ve ağrı kesicidir. Bazı müshillerin tesir edebilmesini kolaylaştırır. Çeşitli merhemlerin terkibinde kullanılmaktadır.

DikkatBilmeden kullanıldığında zehirlenmelere sebep olabilir.